Ankara’nın ve hatta Türkiye’nin en çok ziyaret edilen kültür turizmi merkezlerinden biri olan Beypazarı bir müzeler şehri. İlçede bulunan müzelerden özellikle “Yaşayan Müze”, yeni müzelerin doğumuna vesile olması ile dikkat çekiyor. Demir, Türkiye’nin ilk etkileşimli halk kültürü müzesi olan Yaşayan Müze’yi ata topraklarına kazandırdıktan sonra yine Türk müzeciliği açısından kayda değer bir çalışma olarak Türkiye’nin ilk hamam müzesi “Türk Hamam Müzesini deMüzesi”ni de Beypazarı ve Türkiye halkına hediye etti.
Müzenin kurucusu Dr. Sema Demir şimdilerde,Beypazarılı olarak kendi memleketine üçüncü bir müze kazandırmanın heyecanını yaşıyor. Demir, Türkiye’nin ilk etkileşimli halk kültürü müzesi olan Yaşayan Müze’yi ata topraklarına kazandırdıktan sonra yine Türk müzeciliği açısından kayda değer bir çalışma olarak Türkiye’nin ilk hamam müzesi Türk Hamam Müzesini de Beypazarı ve Türkiye halkına hediye etti. Demir, şimdilerde ise Türkiye’nin gerçek anlamda ilk açık hava müzesi olma payesine erişecek olan “Anadolu Açık Hava Müzesi -Yaşayan Köy Müzesi”nin açılışını gerçekleştirmek üzere. “Anadolu Açık Hava Müzesi”nde, müzenin adına yakışır bir şekilde Anadolu’nun kültürü sergilenecek. Bu kültürel değerlerin başında Anadolu mimarîsi geliyor.Müzede mimarî çeşitlik, içindeki yaşam ile birlikte sergilenecek. 25 dönümlük müze yerleşkesinde hizmet verecek olan müzede şimdilik İç Anadolu, Karadeniz, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinin yaşamlarını örnekleyecek evler inşa edilmiş. Bu geleneksel yapıların mimarî projeleri 17. ve 19. yüzyıl planlarına uygun olarak yapılmış. Evlerin inşasında tamamen yörelere özgü malzemeler, teknikler kullanılmış. Hatta evlerin inşasında yerel ustalar çalışmış. Evlerin içi, ilgili bölgelerden edinilen eşyalarla döşenmiş. Geleneksel yaşam alanlarına ek olarak müze yerleşkesinde pekmezhane, çamaşırhane, çeşme, fırın, mescit, türbe ve haziresi gibi kamusal mekanlara da yer verilmiş. Hatta Yaşayan Köy’de sayıları oldukça azalan ustaların mesleklerini icra etmeleri için 16 dükkanlık bir Osmanlı çarşısı da var. Süpürgeci, yorgancı, sepetçi, oyuncakçı, şekerci, mücellit ve marangoz ustalarının geçmiş günlerde olduğu gibi birlikte çalışabilecekleri bu şirin çarşıda ustaların sanatları sergilenecek ve ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
Demir, Anadolu Açık Hava Müzesinin sürdürülebilir ekoturizmin Beypazarı’nda uygulanacağı başarılı bir örneğe dönüşebileceğinin de altını çiziyor. Çünkü,Çünkü Anadolu Açık Hava Müzesi, doğa ve kültür arasındaki bağı yeniden anlamlandırmayı, yorumlamayı ve canlandırmayı hedefliyor. Anadolu Açık Hava Müzesinde küçük çaplı da olsa geleneksel yöntemlerle doğal tarım ve hayvancılık da yapılacak. Müze restoranında ve kahvesinde ise bu ürünlerden yapılan geleneksel yemekler ve içecekler servis edilecek.