Ankara Ticaret Odası (ATO) öncülüğünde bugün ATO Congresium'da başlayan ve iki gün devam edecek zirvede iş dünyası, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler üniversiteler, uluslararası kuruluşlar ve çok sayıda paydaş bir araya geldi. Zirve, eski devlet başkanlarından büyükelçilere, kamu kurum ve kuruluşlarından yerel yönetimlere, üniversitelerden iş dünyasına, organize sanayi bölgelerinden KOBİ'lere, uluslararası kuruluşlardan bankalara, sivil toplum kuruluşlarından yazar ve sanatçılara kadar toplumun tüm kesimlerini bir araya getiriyor.
Dünya'da bir ilk olan İklim Zirvesi'nin açılış konuşamsını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank gerçekleştirdi. Bakan Varank'ın konuşmaları ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı, Dünya Belediyeler Birliği Eş Başkanı ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanı Uğur İbrahim Altay, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş ile Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz Eko iklim zirvesine dair konuşmalarını gerçekleştirdi.
Açılış konuşmasını yapan ATO Başkanı gürsel Baran yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"İlk defa, bu kadar çok paydaşlı ve geniş bir mutabakatla, iklim değişikliğine karşı, farkındalık ve dönüşüm için sivil bir hareket başlattık. ATO olarak sahip olduğumuz misyon ve vizyonla ülkemizin 'yeşil dönüşümü' konusunda da vaziyet alıyoruz. Öncülüğünü üstlendiğimiz bu zirvede iş dünyası, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, özel sektör, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir görev üstlendik.İklim değişikliğine karşı sanayiden ticarete, tarımdan teknolojiye kadar her alanda ortaya çıkacak yeşil dönüşüm, yüklediği tüm sorumlulukların yanı sıra yeni iş ve iş yapış biçimlerini de beraberinde getirecek.
Son birkaç yıldır pandemi ve savaş başta olmak üzere yaşadığımız tüm gelişmeler gösterdi ki Türkiye ekonomisi güçlü bir ekonomi ve Türk müteşebbisi de dinamik yapısıyla değişime kolayca adapte olabiliyor. Yeşil dönüşümü gerçekleştirdiğimiz takdirde, mevcut avantajlara bir yenisini daha ekleyerek dünyanın lojistik ve tedarik merkezi olabilecek durumdayız. Zirveye katılan tüm kesimlerin oluşturduğu birlik ve beraberliğin, yeşil dönüşümün sunduğu fırsatları, yeşil kalkınma hamlesine dönüştürecek sinerjiyi oluşturmasını diliyorum."
“Togg, sektördeki yeşil dönüşümün de öncüsü olacak”
Bakan Varank yaptığı konuşmada, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak fuarda hem kendilerine bağlı hem de ilgili kuruluşları ile yerlerini aldıklarını belirterek, “Tabii fuar alanının yıldızının doğuştan elektrikli ve otonom aracımız Togg olacağı aşikar. Ama emin olun Togg, bu yıl sonunda trafiğe çıktığında sadece ülkemizin değil dünyanın da yıldızı olacak. Sıfır karbon emisyonuyla iklim değişikliğiyle mücadeledeki en önemli kazanımlarımızdan bir tanesi Togg olacak” dedi.
İklim değişikliği konusunda farkındalık oluşturma aşamasının çoktan geçildiğini ifade eden Bakan Varank, artık iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin bizzat yaşanarak hissedildiğini belirtti.
“Asıl sorumlular yüzyılı aşkın süredir vahşi ekonomik büyüme anlayışıyla doğayı ve atmosferi kirleten ülkelerdir”
Varank, 2021 yılında Türkiye’de meydana gelen orman yangınları ve sel felaketlerine değinerek, şunları söyledi:
Benzer olayların dünyanın dört bir yanında normalin çok üzerinde bir sayıda ve normalin çok üzerinde bir şiddette gerçekleştiğine de üzülerek şahitlik ettik. Sürecin bu kadar kritik bir aşamaya gelmesinin ana müsebbibi elbette biz ve bizim gibi gelişmekte olan ülkeler değil. Buradaki asıl sorumlular yüzyılı aşkın süredir vahşi ekonomik büyüme anlayışıyla doğayı ve atmosferi kirleten ülkelerdir. Ama bugün geldiğimiz noktada bir suçlu aramanın artık kimseye faydası yok. Çünkü faturayı insanlık olarak hep birlikte ödüyoruz. Bu artık insanoğlu için bir varoluş mücadelesi haline geldi.”
Bakan Varank, Türkiye’nin çevreye saygılı üretim konusunda üzerine düşeni yaptığına işaret ederek, “Biz Türkiye olarak karbon nötr bir ülke oluştursak bile şu anda diğer ülkelerin bu adımları atmaması durumunda, bizim dünyayı yaşanabilir bir hale getirmemiz mümkün değil. Ülkelerin hepsinin sorumluluk alması lazım. Özellikle şu anda dünyada karbonun yarısını salan bir ülke var. Bu ülkeyle ilgili tedbirlere baktığımızda kimsenin bu hususu önemsemediğini görüyoruz. Hatta batılı ülkelerin, o ülkelerde yatırım yapmaya devam ettiklerini görüyoruz. İşte biz üzerimize düşeni yapacağız ama burada kolektif olarak hareket etmemiz lazım” dedi.
Bakan Varank, enerji başta olmak üzere kaynakların verimli kullanıldığı, israfın en aza indiği, atıkların geri kazanıldığı, karbon ayak izinin olmadığı bir yapıya dönüşümün olmazsa olmazları olduğunu ifade ederek, “Bu konudaki kararlılığımızı Paris İklim Anlaşması'nı imzalayıp Mecliste bu anlaşmayı onaylayarak zaten gösterdik. Benzer şekilde Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum konusunda da gerekli tüm hazırlıkları sürdürüyoruz. Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikalarımızda köklü değişikliklere yol açacak bu dönüşümü ekonomik kalkınmamıza uygun bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Varank, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda başlattıkları Türkiye’nin Otomobili Togg projesinin yenilikçi ve akılcı hamlelerin başında geldiğini belirterek, “Tam zamanında ve doğru teknolojiye yatırım yaparak hayata geçirdiğimiz bu proje sayesinde otomotiv sektöründeki rekabetçiliğimizi katlayarak artıracağız. Togg, sektördeki yeşil dönüşümün de öncüsü olacak. Gerek fabrikanın inşaatı gerekse aracın geliştirilmesi konusundaki çalışmalar planlandığı gibi tüm hızıyla devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Mansur Yavaş, 'Çevre dostu Ankara'yı anlattı
Zirvenin açılışında konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi:
Günümüzde iklim değişikliğiyle birlikte alışılmışın dışında olaylara tanık olmaktayız. Orman yangınları ve sel felaketlerindeki artış, kuraklık süresinin ve şiddetinin uzaması, deniz seviyesindeki artışlar, maddi ve manevi olarak tüm yaşamımızı olumsuz etkilemektedir.
Bu konuda herhangi bir tedbir alınmaz ise 2050 yılına geldiğimizde yılda 23 trilyon dolarlık ekonomik kaybın oluşacağı tahmin ediliyor. Kentlerimizi bu durumlar hazırlıksız olması; altyapı yatırımlarının, kentleşme sürecinin, planlanan iklim krizine uygun yapılmamış olması kuşkusuz ekonomik maliyetleri daha da artıracaktır.
Yaşadığımız kentlerden örnek vermek gerekirse Ankara’da bu bina dahil gördüğünüz nekadar beton bina varsa Ankara’daki arazinin sadece yüzde 3ünü teşkil ediyor. Düşünün yüzde 100’lük bir dilimin yüzde 3’üne sıkışmış durumdayız. Bu sıkışmış şehirleşme modelinin Ankara’ya ne kadar zarar verdiğini yaşayarak görüyoruz. Bir mahallede yağmur yağarken hemen yanında sel seli götürüyor. Diğerinde günlük güneşlik bir hava var.
Değerli katılımcılar, vatandaşlarımızın orman yangınlar, sel felaketleri ve kuraklıkla ilgili yaşadıkları manevi etkinin ise bizler için parasal bir karşılığı yoktur. Ne yazık ki geçtiğimiz yıllarda iklim değişikliği şekline uyumlu yaklaşımlar ortaya konmadığı için çok fazla can kayıpları da yaşadık.
Bizler de Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak dönüşümü önemseyen projelere imza atıyoruz. Türkiye’nin ulsulararası standartlarla dönüştürülmüş. ilk yüzde 100 yerli otobüsüyle yenilenebilir enerji ve çevre teknoloji merkezimize yeşil alanlarımıza ve su kaynaklarının etkin kullanımı için yaptığımız faaliyetlerle kentimize ve aslında tüm insanlığa katkı sunuyoruz.
RSS