Başkentte, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclisi'nde alınan suya yüzde 50 indirim teklifinin kabul edilmesiyle hem kentte, hem de tüm Türkiye'de Ankara Su ve Kanalizasyon İşleri (ASKİ) tartışmaları başlamıştı.
ABB tarafından yapılan açıklamada, belediye meclisinde bulunan AK Parti Grubu'nun, su tarifelerinde maliyeti altında yüzde 50 indirim önergesini çoğunluğun tahakkümü nedeniyle kabul ettirdiği ve bunun yasa dışı olduğu ifade edilerek, hukuksal sürecin başlatıldığını belirtilmişti.
Bugün, Ankara'da suya uygulanan yüzde 50 indirim uygulamasına yönelik davada sona gelindi. Ankara 9. İdari Mahkemesi'nde görüşen duruşmada, mahkeme heyeti tarafından başkentte maliyeti altında su satılması uygulamasının kaldırılmasına yönelik karar alındı.
Mahkemede alınan kararda, ‘’2560 sayılı Kanun'un emredici hükümlerinin aksine maliyetinin altında su satılıp satılmamasında ise idarenin takdir yetkisinin bulunmadığı, zira 2560 sayılı Kanun'un 23. maddesinde bir kar oranının belirlenmesinin zorunlu tutulduğu, dolayısıyla her durumda maliyetinin altında su satılmasının mümkün olmadığı, dava konusu işlemle 12.09.2022 tarihinden itibaren tüm su tarifelerinde %50 indirim yapılması halinde ise m3 başına ortalama su satış bedelinin 7,08 m3/TL olacağı ve birim maliyetin altına düşeceği, m3 başına ortalama 2,51 TL zarar edileceği, m3 başına ortalama zarar oranının ise %26,2 olacağı anlaşıldığından, 2560 sayılı Kanun'da belirtilen masrafların üzerine belirli bir kar oranı eklenerek su tarifesinin belirlenmesi gerektiğine dair 2560 sayılı Kanun'un emredici hükümlerine aykırı olarak su satış bedelinin m3 başına birim maliyetin altına satılmasına neden olacak şekilde 12.09.2022 tarihinden itibaren tüm su tarifelerinde %50 indirim yapılmasına ilişkin kısmı yönünden dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.'' ifadeleri yer aldı.
‘’AMAÇLARI ASKİ'Yİ BATIRMAK, POLATLI'YA SUYUN ULAŞMAMASI''
Duruşma ardından adliye önünde açıklamalarda bulunan ABB Başkanı Mansur Yavaş, mahkemenin kararı iptal ettiğini ifade ederek, ‘’Her şeyden önce, hem Anayasa Mahkemesi kararları hem çeşitli mahkeme kararları hem de sayısal raporlar doğrultusunda, su maliyetinin altında satılamaz. Bugünkü maliyetimiz 37 lira hatta üzerindedir. Biz şu anda 21 liraya satıyoruz. Bunu da Ankara halkını düşünerek yapıyoruz. Çünkü daha önceki yıllarda su 1.6 dolara satılıyordu ve Sayın Mustafa Tuna geldiğinde bunu yarıya indirerek 0.90'a satmaya başladı. Şu an su fiyatımız 0.70 civarındadır. 21 liradır, yani maliyetin yarısını veriyoruz. Zaten amaçları Polatlı'ya giden suya engellemek veya ASKİ'nin yatırımlarını engellemek ve ASYİ'yi batırmaktı. Daha önce bu kararı belediye meclisinde çoğunluğuna dayanarak aldılar, ama mahkeme, kesinlikle suyun maliyetinin altında asla satılamayacağını, satıldığı takdirde bu kararı alanlardan semime çıkaracağını belirterek bu kararı iptal etti." dedi.
‘’ÇARESİZLİK OLARAK GÖRÜYORUM''
Konuşmasını sürdüren Yavaş, belediye olarak yaptıkları hizmete de değinerek, "50 liraya su satan eski dönemin aksine, biz sosyal yardım alan ailelere ve depremzedelere şu anda tonu 1 liradan veriyoruz. Öğrenci evlerine %50 indirim uyguluyoruz ve Ankara halkını bu konuda mağdur etmiyoruz. Aynı zamanda, 2010-2019 yılları arasında asgari ücretten sorumlu gider olan su bedeli %8 civarındaydı, yanlış hatırlamıyorsam 4.7 iken şu anda 1.3'e düşürdük. Asgari ücret payı bu çaresizliği gösteriyor. Yani yasal olarak yapılabilir ya da yapılamaz şeyleri iddia ediyorlar, ben ise çaresizlik olarak görüyorum. Ama güzel bir şey bekliyoruz, doğal gazda da indirim bekliyoruz. Aynı zamanda, otobüslerde de eskiden 1 dolara satılırdı, ortalama şu anda 0.50 doların altında hizmet veriyoruz. Gerçek belediyecilik budur. Daha önceki dönemlerde Ankara halkını, tabiri caizse kazıkladılar ve hayali projelere para yatırdılar. Biz ise kentin ihtiyaçlarını yerine getiriyoruz. Çamlıdere'den Polatlı'ya suyu akıtmaya başladık, Çamlıdere'den Elmadağ'a su götürdük, Mamak-Gölbaşı arasındaki hattı yeniledik ve daha önceki dönemlerde yapılmayan taşkın olacağına dair ihbarlara hiçbir şey yapmayan eski dönem belediyesinden en az 10 tane bildirilen alanında iş yapmış bulunuyoruz.'' diye konuştu.
‘’FARK ARTTIKÇA BU TÜR ATAKLARI BEKLİYORUM ZATEN''
ASKİ tarafından temin edilen sularda hiçbir sıkıntı olmadığını ve Sağlık Bakanlığı tarafından düzenli olarak da kontrol edildiğini söyleyen Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Suyun fiyatlarını belediye Meclisi belirler. Belediye meclisinde 148'de sayımız 42'yse, bunun oy çokluğuyla belirlenmesinde meclise karar verdik. Kendileri de bunun gerekli olduğunu bildirdikleri için, mecliste büyük çoğunluğu sağlayıp sonra meclisi terk ettiler, bize destek verdiler. Şimdi kendi aldıkları kararla bizi şikayet etmeye kalkıyorlar. Musluk sularını içebilirsiniz. Her yıl Sağlık Bakanlığı 51 noktadan su alıyor ve sularda zaten en ufak bir problem olsa başımıza neler geleceğini biliyorsunuz. Çaresizlik böyle bir şey. Fark arttıkça bu tür atakları bekliyorum zaten."
Mahkeme tarafından alınan karar ile tartışmalı ASKİ davası ve başkette uygulanan su indirimi konuları çözüme kavuşmuş oldu.
Haberankara.com
