Türkiye’de gayrimenkullerin kimlik belgeleri olan tapular iki tür olabiliyor. Birincisi mülkiyetinin tek kişiye ait olduğu tapulardır ve bunlara müstakil tapu adı veriliyor. Bir diğeri ise mülkiyetinin birden fazla kişiye ait olduğu tapulardır ve bunlar da hisseli tapu yani müşterek tapu olarak bilinirler. Hisseli tapularda bir ortaklık bulunduğu için farklı kurallara tabidirler.
HİSSELİ GAYRİMENKULLER NASIL İDARE EDİLİR?
Hisseli gayrimenkullerin idaresi pek kolay değildir. Herkes hisse payı oranında bu gayrimenkullerde söz sahibidirler. Bundan dolayı gayrimenkulden nasıl yararlanılacağına ortaklar anlaşarak karar verirler. Bu gayrimenkullerden sağlanacak fayda hisse payları oranında dağıtılmalıdır. Hissedarlar arasında anlaşma sağlanırsa bunda özel kurallar uygulanabilir.
EN ÇOK YAPILAN HATA
Hisseli tapusu olanlar ellerinde tapu senedi olmasından dolayı gayrimenkullerinin güvence altında olduğunu düşünürler. Hatta ortaklardan birisi hisse payını satmak isterse diğer ortakların ön alım hakkı vardır. Bu hak gayrimenkul satılsa ve tapu tescili yapılsa dahi kullanılabilir. Bu yasal hakka güvenenler ise hayatlarının en büyük hatalarından birisini yapmış oluyorlar.
Hisseli tapularda hisse payı icradan satılır ise ön alım hakkı devre dışı kalır. Bu da gayrimenkule hiç tanınmayan bir ortağın dahil olması ile sonuçlanır. Bu durumda gayrimenkul ile ilgili olarak varılan idare anlaşması da yeniden yapılması gerekir. Hatta yeni ortak mahkemeye giderek diğer ortakların hisse paylarını yok pahasına satın alabilirler.
Hisseli gayrimenkul sahipleri bu duruma düşmemek için diğer ortakların icralık borçlarını takip etmelidirler. Hisse payının icradan satışının engellenmesi diğer ortaklara büyük bir avantaj sağlayacaktır.
