Miras paylaşımı konusu herkesçe ilgi çeken bir konu olarak kalmaya devam ediyor. Miras konusunda hemen hemen herkes hayatının bir kısmında bazı sorulara yanıt arayabiliyor. Genel geçer herkesçe bilinen miras paylaşım kurallarının dışında özel hususlar en fazla araştırma yapılan konular arasında yer alıyor. Bunlardan birisi de bir kişinin yasal mirasçısı olmayan birisine mirasının tamamını bırakıp bırakamayacağı meselesidir.
ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN MİRASÇI OLMASI
Miras konusu bir kişinin vefat etmesi halinde gündeme gelebilmektedir. Hukuki olarak miras paylaşımının yapılabilmesi için bir vefat gerçekleşmelidir. Vefat edenin mal varlıkları onun yasal mirasçıları arasında belirli kurallar dahilinde paylaştırılır. Bu kurallar uygulandığında 3. kişilerin bir kişinin yasal mirasçı olmasına ihtimal yoktur. Dolayısıyla vefat eden kişi sağlığında bir işlem yapmamış ise mirasın tamamı değil bir kısmı bile 3. kişilere bırakılamaz.
Üçüncü kişilerin miras alabilmelerinin tek yolu vasiyetnamedir. Eğer vefat eden kişi sağlığında bir vasiyetname hazırlamışsa ve bu vasiyetname hukuki olarak geçerliyse üçüncü kişiler yasal mirasçı haline gelebilir. Bu şekilde 3. kişiler mirasçı olabilirler ama bu da mirasın tamamının bu kişiye bırakılabileceğini garanti etmeyecektir.
Vefat eden kişinin vasiyetname ile bile olsa mirasının tamamını üçüncü kişiye bırakması saklı paya sahip mirasçısının olmaması şartıyla mümkün olabilir. Saklı paylı mirasçıların çocuklar, torunlar, eş, anne ve baba olduğu düşünülürse yasal mirasçılar arasında bu kişilerin olmaması gerekiyor. Saklı payı miras bırakan dahi bir başkasına devredemez. Örneğin bir kişinin tüm mirasının yarısı çocuklarının saklı payıdır. Bu yarısının vasiyetname hazırlanarak olsa bile bir başkasına devredilmesi hukuken mümkün değildir. Miras bırakan saklı paya isabet etmeyen malvarlığını istediği kişiye bırakabilir.
