Ücretli çalışanlara beklenen enflasyona göre zam yapma, kamuda tasarruf tedbirleri (kim ne kadar uyguluyorsa artık!), kredilere erişimin zorlaştırılması, kredi kartlarına taksit kısıtlamaları, vergi gelirlerini artırmaya yönelik tedbirler ve ulusal taşıt tanıma sistemi gibi çalışmalar uygulanmakta. Ancak, halen beklenen fiyat istikrarı sağlanamıyor.
Üreticiden alınan ürün fiyatları, tüketicilere ulaşana kadar aracılar ve satıcılar nedeniyle katlanarak artıyor. Satıcılar, sadece kendi kârlarını artıracak şekilde fiyatları yükseltmeye devam ediyor. İnsanlar, hangi markette neyin daha ucuz olduğunu araştırmak zorunda kalıyor. Uygun fiyatlı ürün bulabilmek için ciddi bir zaman harcamaları gerekiyor.
Bu sorunu kolaylaştırmak amacıyla TÜBİTAK, insanların en çok alışveriş yaptığı zincir marketlerin ürün fiyatlarını bir araya getirmeyi hedefledi ve Market Fiyatı Karşılaştırma Platformu adlı bir web sitesi (marketfiyati.org.tr) hazırladı.
TÜBİTAK'ın bu çalışmayı Merkez Bankası ile birlikte yürüttüğü ve vatandaşların kullanımına sunduğu belirtiliyor. Ancak, zincir marketlerin bu sisteme sağlıklı veri gönderip göndermeyeceği henüz belirsizliğini koruyor. Bu platformun enflasyon üzerinde anlamlı bir etki yaratacağını düşünmüyorum. Kaç kişinin tek tek market dolaşarak alışveriş yapması beklenebilir ki?
Market fiyatları konusunda daha kapsamlı ve küresel çözümler bulunmalı. Halk, kendi başına bu soruna kalıcı bir çözüm üretemez. Devletimizin ve ilgili kurumların daha etkili ve uzun vadeli politikalar geliştirmesi gerekiyor.