Başta Gazi Ercüment Tekin ve arkadaşları olmak üzere, tüm yönetim kurulunu ve eski yönetimden takımı kurtaran delegeler olmak üzere, tüm Ankaragücü camiasını kutluyorum ve 115 yıllık şanlı “Gazi” kulübümüzün camiasına, bu garabet, bu başarısız yönetim anlayışından kurtuldukları için geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
TRANSFER YASAĞI ŞANS OLABİLİR
Ankaragücü’nün yeni yönetimi adeta ateşten gömleği üzerlerine giydiler. Bu cesaretlerinden dolayı kendilerini ayrıca kutluyorum.
Yeni başkanımız Gazi Ercüment Tekin, seçim öncesi gördüğüm kadarıyla sadece bizim yayınımızda görüş belirtti. Belki zamanı yoktur, başka yerlere katılamamıştır onu bilmiyorum. Ama referans olarak bizim yayında söylediklerini baz alacağız.
Şunu söyleyerek başlayalım. Bu yönetimin en büyük şansı, camianın kendilerinden kısa vadede bir başarı beklentisi olmaması ve transfer yasağının olmasıdır.
Neden? Çünkü transfer zordur. Hele ki acemiysen daha da zordur. Futbol piyasasındaki çakallar seni öpüverirler. Anlayamazsın bile. Bu nedenle transfer yasağı, bu iyi niyetli yönetimin şansı olacaktır.
Hem böylece transfere ayıracakları parayı, iç transfere harcayabilirler.
Bunun dışında ilk planda, ivedi olarak MKE Kurumu ile iletişime geçilerek, kulübe kaynak sağlanması için çalışılmalı, Büyükşehir ve ilçe belediyelerden kaynak aktarımı sağlamak için yollar aranmalıdır. Bu arada eski yönetimin yaptığı bütün transfer falsoları, rakamları ile ortaya dökülmelidir.
MUSTAFA KAPLAN VE KADRO PLANLAMASI
Transferin açılmasının neredeyse imkansız olduğunu düşünürsek, kadro planlaması çok önemli. Çözüm de açık ve net. Mustafa Kaplan ile oturulup konuşulur ve şartlarda anlaşılarak yola devam edilebilir. Mustafa Hoca vefakardır. İyi Ankaragüçlüdür. Parayı ikinci plana atar. Rakamlarda orta yol bulunacaktır. Alt yapıyı da çok iyi takip eden Mustafa Kaplan ile devam edilmelidir. Geçiş sürecinde en mantıklı yol budur.
Transfer yasağının kaldırılma şansı olmadığı için, kadroda sözleşmesi devam eden her futbolcu tutulmalıdır. Yasak varken kimseyi gönderme lüksün olamaz. Hiçbir oyuncuya mazeret bulunmamalı, kimse gönderilmemeli, her oyuncuya zeytin dalı uzatılmalıdır. Sözleşmeleri süren başta Osman Çelik, Ali Kaan Güneren, Cem Türkmen, İsmail Çokçalış gibi oyuncular ikna edilmeli, sözleşmeleri biten Hayrullah Bilazer, Yusuf Emre Gültekin ve Diogo gibi oyuncularla yeniden anlaşılmalıdır.
Piyasası olan Efkan Bekiroğlu’nun 2.Ligde oynamayacağını düşünürsek, oyuncu iyi bir rakama, peşin para alınabilecek bir kulübe satılmalı, gelen parayla acil ihtiyaçlar karşılanmalıdır.
Sözleşmesi devam eden yabancı oyuncular satılıp para kazanılmalıdır.
Miraç Şimşek, Hasan Nazarov ve Mustafa Kaplan’ın tespit ettiği genç yeteneklerle, başka takımlar çengel atmadan hemen profosyonel sözleşme imzalanmalıdır.
Benim tespit ettiğim, başka takımlara kiralık verilen oyuncular var. Bu oyuncular takım kadrosuna dahil edilmeli. Özellikle geçen sezon Niğde’de istikrarlı bir çizgi yakalayan Hasan Can ile anlaşılmalıdır.
Mevcut kadro, alt yapı ve kiralıktan gelenlerle bir kadro oluşturulup, yola devam edilmeli ve ilk sezonu geçiş sezonu olarak kabul edip, bu sezon hedef olarak “Kümede kalmak!” denilmelidir.
ANKARAGÜCÜ BAYRAKSIZ, ANKARAGÜCÜ KONGRESİ
Gelelim kongre ile ilgili notlara.
*Yine Amed SF maçı gibi çok geniş önlemler vardı. Eski yönetim acaba neden korktu ve bu kadar geniş güvenlik önlemi aldırdı anlam veremiyorum.
Bu kadar polisi ve özel güvenliği buraya yığmak neden? Üstelik bunun bir maliyeti olacak ve kulübe mali yük getirecek. Biliyorsunuz fatura sonradan geliyor!
*Kongreye giriş için basılan kartlar, çok pahalı yüksek maliyetli kartlar. Bunun da bir maliyeti olacaktır. Diliyorum. Bunun faturası da inşallah yeni yönetime kalmaz.
*Ankaragücü Kongresine geldik, Ama bir tane Ankaragücü bayrağı, logosu, rengi bir yerde göremedik. Gerçekten size yazıklar olsun! Bu kadar mı Ankaragücü’nden kopmuşunuz.
*Kongre sonrası fotoğraf çekimi vardı. Taraftarlar da öne davet edildi. Başkan Ercüment Tekin, “Ben de taraftarım!” diyerek, kürsüden aşağıya indi. Güzel bir mesajdı.
*Kongrenin kırılma anı Divan Başkanı seçimiydi. Divan Başkanı seçiminin alınmasıyla, kongrenin seyri tamamen değişti. Divan Başkanı seçilen Şerafettin Demir, kongreyi çok güzel götürdü.
*2000 küsur delege vardı, 400 kişi civarı oy kullanıldı. Bu kulüpte ne kadar naylon üye olduğunun en açık göstergesiydi. Bu naylon üyeler derhal temizlenmelidir. Yeni yönetimden; kaç üye var, kaç üye seçime katıldı, bunlarla ilgili resmi bilgiler paylaşılmasını talep ediyorum.
*Kongre yapıldı, ama kulüp başkanı İsmail Mert Fırat kongreye bile gelmedi. Bu kadar mı ciddiyetsizlik olur! Gerçekten çok büyük skandaldır bu. Acaba devir teslime gelecekler mi?
*Eski yönetim ibra edilmedi. Bunun hukuksal bağlayıcılığı var. Eski yönetim ibra edilmediyse, aklanmamış olur ve tazminat davası yolu açılır. İbra edilmemek, eski yönetimin mali yönden sorumlu tutulması anlamına geliyor. Bu durumda yeni yönetim, eski yönetim için mali işlemlerin neden olduğu zararlar için hukuki yollara başvurabiliyor. Tazminat davaları açılabiliyor.
TARAFTAR BOYUTU
İşin taraftar boyutuna gelince. Görüyorum ki, taraftar artık mutlu. “Bizden bir yönetim var” diyorlar. Ama sadece yönetimi benimsemekle olmaz.
Artık yönetim kadar Ankaragücü taraftarı da taşın altına elini sokmalıdır. Açılacak üyelikle hemen üye olunmalı, her birey kombine almalı, herkes ürün satış mağazasına koşmalıdır. Yönetim mutlaka MKE ve belediyelerle ortak çalışma içine girecektir. Ama taraftarlar artık daha verici, daha imaj yükseltici ve kulübün geleceğini kurtarıcı işlere girmelidir.
Çok uzun yıllardır gruplara verilen belli miktarda kombineler vardı. Şimdi tüm gruplar, açıklama yaparak, bundan sonra ücretsiz kombine istemediklerini resmen ilan etmelilerdir. Böylece münferitler kulübe daha çok sahip çıkacaktır.
Çünkü bu yönetim bizim yönetimimiz. İçinde 30-40 yıllık arkadaşlarımız var. Onların başarısı, hem Ankaragücü’nün, hem de bizlerin başarısı anlamını taşır.
MADALYONUN DİĞER TARAFINDAN BAKALIM!
Tabii yönetim değişiminin tüm olumlu yanlarının yanında bir de realitesi var.
Hepimiz “Ankaragücü’nün başında artık Ankaragüçlüler var” diyerek romantik takılıyoruz. Gazi Ercüment Başkan ve arkadaşları da adeta kahramanlık yapıp, taşın altına gövdelerini koydular.
Ama inşallah, bu hafta muhasebeyle oturup, mali tabloya bakıp, “Eyvah biz nereye düştük!” demezler.
Çünkü 2,5 saat görüştükleri Mehmet Yiğiner bile, kendilerine tablonun berbatlığını anlatmış.
Eski yönetim kanadından, “baş edemezler, bize kalır1 ay sonra yine kongre yapılır!” beklentisi çok yüksek. İnşallah önümüzdeki süreçte bunu yaşamayız.
Açık konuşalım ki, mali tablo berbat ve sıcak para girişi lazım.
Öyle ki; 2-3 aydır emekçi personelin maaşı bile ödenemiyor.
SON SÖZ
Ankaragücü yönetimi ne yapmalı?
Ankaragücü camiası ne yapmalı?
Ankaragücü’nü kısıtlı imkanlarla, iyi niyetle takip eden, yol göstermeye çalışan medya ne yapmalı?
İlerleyen günlerde bunlara çok gireceğiz.
Elimizden geldiği oranda, geçmiş tecrübelerimizden yola çıkarak özellikle yönetime ve taraftara yönelik bilgilendirmeler yapacağız.
Başkan Gazi Ercüment Tekin ve yol arkadaşlarının Allah yardımcısı olsun. Çıktıkları bu zorlu yolda gönülden, yürekten, kalpten başarılar diliyorum.
Şahsım adına manevi desteklerim her zaman yanlarında olacak. Maddi açıdan da bir taraftar olarak, kulübe getir getirici tüm kampanyalarında her zaman yanlarında olacağıma buradan söz veriyorum.
İlk faaliyetleri Anıtkabir ziyareti olacak.
115 yıllık “Gazi” kulüp, İmalatı Harbiye’yi uzun zaman sonra Atatürk’le yeniden buluşturacaklar.
İlk icraatları ise delegeliği açmak olsun. 10 bin hedefi koysunlar. Kulübe sıcak para girsin.
Bu konuda daha çok yazılarımız olacak…