10 Kasım tarihi nasıl Ata’mızı kaybettiğimiz gün olarak, acı bir şekilde belleklerimize kazındıysa, artık Ankaragücü içinde kap kara bir gün olarak tarihe yazılmış oldu.
10 Kasım 2025 tarihinde, Ankaragücü adına 2 tane acı haber aldık. İlk önce bahis soruşturması kapsamında 7 oyuncumuz PFDK’ya sevk edildi. Ardından 2 dönem kalıcı transfer yasağı geldi.
Transfer yasağından başlayalım. Öncelikle hem medya, hem de Ankaragücü taraftarı bu yasağın gelme ihtimalinin yüksek olduğunu biliyordu. Ama bir umut beklemeye başladık. Nedenine gelince. Son kongrede seçilen Başkan Nuri Muhammet Yaman; hem kongre öncesinde, hem kongreden 5 dakika sonra, hem de kongrenin ardından şuna benzer ifadeler kullandılar: “Biz sorunları biliyoruz. Ama hazırlıklıyız. Sorunları çözmek için geliyoruz ve çözeceğiz”. Bu nedenle umudumuzu yüksek tutuyorduk. Ardından Haber Ankara’da canlı yayına aldığımız Ankaragücü Başkan Vekili Abdulkadir Tecimer, çok olumlu ve umut verici açıklamalar yaparak; “Ankaragücü camiası artık oh diyecek” demişti.
Ancak 23 Ekim’de yapılan kongrenin hemen ardından yaşananlar farklı gelişti.
Sırayla gidelim: Yönetimi devralmak için neden günlerce beklenildi anlayan var mı? Ben anlayamadım. Kongreden 2 gün sonra yönetimin görev dağılımı elime ulaştı. Ama etik olarak yayınlamak istemedim. Çünkü iyi niyetliyiz. Belli ki hazırlık yapılmış, görev dağılımı yapılmış. Ama kulüp resmen duyurana kadar, bizde duyurmadık.
Normalinde her kulüpte kongre yapılır, 1 veya 2 gün sonra yeni yönetim gider görevi devralır. Ama bu kez öyle olmadı. Yeni yönetim 31 Ekim’de görevi eski yönetimden devraldı ve 2 Kasım tarihinde de görev dağılımı resmen paylaşıldı.
Bu kadar beklenmesinin nedeni neydi ben anlayamadım? Bu bekleme zaman kaybettirdi ve şimdiki tamamen anlamsız kaçan tarih tartışmalarına sebep oldu.
Gelelim tekrar kalıcı transfer yasağı konusuna. Bu konuda defalarca uyarılar yapıldı. Hem eski yönetim, hem medya, hem de sosyal medyada taraftarlar “paranız yoksa gelmeyin”, “gelir gelmez sıcak para koymanız lazım” şeklinde defalarca uyarılarda bulunuldu. Ama kongreden sonra, yönetimden hiç bir somut hamle göremedik. Oysa yapılacak şey basitti: Hızla aksiyon alınmalı, kime acil ne gerekiyorsa avukatıyla, temsilcisiyle görüşülüp yatırılmalıydı. Ki Gaetan Laura için FİFA’dan gelen haberin ardından, parayı yatırıp kalıcı yasağın gelmemesini sağlamak için gereken süre de varmış.
Ama bir türlü para yatırılmadı. Başkan Nuri Muhammet Yaman ile yaptığım görüşmeden sonra zaten haberini de yayınlamıştım. “Para var, FİFA’dan haber bekliyoruz!” demişti. FİFA’dan Gaetan Laura için haber de gelmiş, ortada yeterli süre de varmış. Neden bu oyuncunun parası yatırılmadı ve bu dosya çözülmedi anlayamadım. Son anda parayı yatırmaktan vazgeçmişler, parayı kurtardık diye seviniliyor. Bu yapılanlar ve söylenenler çok kabul edilecek şeyler değil.
Tabii şunu da kabul ediyorum. Kalıcı yasağın gelmesinin direkt sorumluluğunu mevcut yönetime atamam. Çünkü Laura’yı kurtarsan başkası gelecekti, onu kurtarsan bir başkası gelecekti. Yani çözüm için sürekli merkez bankası gibi para basmak gerekecekti.
Onu da son yazımda belirttiğim gibi ne bu yönetim, ne de bundan önceki yönetimin gücü yetmeyecekti.
Ancak şimdi öğreniyoruz ki kulüpte çuvallar dolusu para varmış. İyi de siz yönetim de kalmayı düşünüyorsanız, er yada geç yasağı kaldırmak için yine alacaklılarla oturup pazarlığa girişeceksiniz. Yarın başka bir pazarlık esnasında alacaklı size “Çuvalla paranız varmış, biz indirim yapmayız!” derse adama ne diyeceksiniz?
Kusura bakmayın bunlar amatörce işler.
Yönetimde kim varsa, Ankaragücü hep iyi olsun düşüncesindeyim ve tüm iyi niyetimle söylüyorum. Mevcut yönetim bütün inandırıcılığını kısa zamanda kaybetmiş durumda. Zaten seçilen listeden bir anda bir çok istifanın gelmesi de bunun göstergesi.
Ankaragücü yönetimine sesleniyorum. Eğer samimiyseniz halen bu paraları ödeyip, FİFA nezdinde hamleler yapabilirsiniz
BAHİSTEN 7 FUTBOLCU!
10 Kasım 2025’nde günün ikinci şoku geldi. 7 futbolcumuz PFDK’ya sevk edildi. Tam işler rayına oturuyor, ideal 11 oluşuyor, takım futbol oynamaya başladı derken bu kez PFDK sevkleri ile yıkıldık! Üstelik sevkler içinde Mervan Yusuf Yiğit ve Miraç Şimşek gibi takımın hücum gücünü çeken 2 ismin de olması bizleri iyice yıktı!
Toplam 1024 futbolcu PFDK’ya sevk edildi ve bundan sonra ligler 2 hafta ertelendi.
Bu konudaki tesellimiz Ankaragücü’nden çok daha vahim durumda bir çok takımın olması.
Sonuç olarak yazıda sizleri rakamlara ve tarihlere çok boğmak istemedim. Karşılıklı açıklamalarda tarih ve rakamlar yazılmış zaten.
O haklı, bu haklı diye sokak dalaşına da işi sokmak istemiyorum.
Aslında burada konu, merkezinden bilinçli olarak kaydırılıyor. Bu futbolcuları transfer edip parasını ödemeyenlerden bahsedilmiyor. Oysa esas konuşulması gereken konu bu.
Ama gördüğüm kadarıyla 2 taraf resmi açıklamalarla birbirlerini suçluyorlar.
Net konuşalım bu hikayeden kazanan çıkmaz!
Bu hikayeden 2 kaybeden çıkar.
Birincisi Ankaragücü, ikincisi de Ankaragücü’nü karşılıksız seven bizler…