Ankara’nın başkent ilan edilişinin 102. yıl dönümü ile ilgili olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi çeşitli etkinliklere imza attı. Etkinliklerde Cumhuriyet’in ve milli egemenliğin simgesi olan Ankara’nın tarihine dikkat çekildi. Kutlamalar ilk olarak Anıtkabir ziyareti ile başladı.
Akşam saatlerinde Kocatepe Kültür Merkezi’nde özel bir resepsiyon düzenlendi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bu resepsiyonda konukları ağırladı. Resepsiyona büyükelçiler, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve basın mensuplarından oluşan davetliler katıldılar. Haber Ankara İmtiyaz Sahibi Serhat Karaman da resepsiyona iştirak etti. Düzenlenen resepsiyonda Kocatepe Kültür Merkezi’nin de açılışı yapıldı.
“ANKARA CUMHURİYET’İN BAŞKENTİ OLDU”
Konuşmasında Ankara’nın tarihsel ve sembolik önemine dikkat çeken Mansur Yavaş, “13 Ekim 1923… Bir millet küllerinden doğarken, bu toprakların kalbi Ankara’da atıyordu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, bu kadim kenti yalnızca coğrafi değil; ahlaki, fikri ve vicdani bir merkez olarak gördüler. Ankara, Millî Mücadele’nin karargâhı; bağımsızlığın, aklın ve Cumhuriyet’in başkenti oldu” diye konuştu.
“ÇAĞDAŞ VE ADİL BİR ANKARA İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Yavaş, Ankara’nın tarih boyunca medeniyetlerin merkezi olduğuna vurgu yaparak, Büyükşehir Belediyesi olarak bu mirası koruma kararlılıklarını dile getirdi. Yavaş, “Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı bu şehir, geçmişin izlerini gururla taşırken, geleceğin de yolunu aydınlatıyor. Bugün 6 milyonu aşan nüfusu, modern yapıları, üniversiteleri, sanayisi, yeşil alanları ve kültürel çeşitliliğiyle Ankara, artık sadece Türkiye’nin değil; dünyanın sayılı başkentlerinden biri hâline gelmiştir. Bizler de bu bilinçle; tarihini koruyan, doğaya saygılı, dayanışmayı önceleyen, çağdaş ve adil bir Ankara için çalışıyoruz. Yaklaşık 7 yıldır her adımımızda bu hedefi rehber edindik” dedi.
“ANKARA DÜNYANIN DA GÖZBEBEĞİ BİR ŞEHİR”
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak gerçekleştirdikleri projelerden örnekler veren Yavaş, şu ifadeleri kullandı:
“Görev süremiz boyunca; Başkent’imize 20 milyon metrekare yeni yeşil alan kazandırdık. Tarihi değerlerimize önem verdik. Ankara Kalesi ve çevresindeki yüzlerce tescilli yapıyı restore ettik, ediyoruz. Tarih ile modernliği buluşturarak kültürel mirasımızı yaşatıyoruz. Ve en önemlisi; bu şehirde hiç kimsenin kendisini yalnız hissetmemesi için sosyal yardımları, dayanışma ağlarını ve halkla doğrudan temas kuran projeleri büyütüyoruz. Parti rozeti taşımadan, oy veren vermeyen her vatandaşımıza eşit hizmet götürüyoruz. Ankara yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın da gözbebeği bir şehir. Bugün 53 kardeş başkentle ortak projeler yürütüyoruz. Pandemi döneminde başlattığımız ‘Başkentler Dayanışması’ ile 43 ülke arasında bilgi ve dayanışma köprüsü kurduk ve birikimlerimizi paylaştık. Ankara’yı barış, iş birliği ve dostluk diplomasisinin merkezi hâline getirdik, getirmeye de devam ediyoruz. Aslında biz bu şehrin ruhunu da onarıyoruz. Çünkü Ankara sadece taş ve betondan ibaret bir başkent değil; yardımlaşmanın, iyiliğin, vicdanın ve kardeşliğin başkentidir.”
“YÖNÜMÜZ HUKUK, PUSULAMIZ VİCDANDIR”
Demokrasi ve adalet vurgusu yapan Yavaş, “Kişisel olarak ben şunlara inanıyorum ki; demokrasi, bizim için yalnızca bir yönetim biçimi değil; bu milletin karakterinin, iradesinin ve onurunun en açık tezahürüdür. Atalarımızın canıyla, kanıyla kazandığı bu mirası korumak hepimizin boynunun borcudur. Biz demokrasinin yalnız sandıkta değil; adalette, eşitlikte, şeffaflıkta ve vicdanda yaşatılması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir ülkenin gerçek gücü kurumlarının adil, yöneticilerinin dürüst, yurttaşlarının da özgür olmasıyla ölçülür. Bu yüzden hiçbir kararın, hiçbir hesaplaşmanın, demokrasimizin itibarına gölge düşürmesine razı değiliz. Ben, bu milletin evladı olarak kalben inandığım bir şeyi bir kez de sizlerin önünde söylemek istiyorum. Hukukun üstünlüğüne adaletin bir gün mutlaka yerini bulacağına yürekten inanıyorum. Bugün de aynı inançla söylüyorum; hiçbir makam, hiçbir imza, hiçbir koltuk adaletin ve halkın vicdanının üstünde değildir. Demokrasiye inanmak, sadece oy kullanmakla değil; her koşulda doğruyu savunmakla mümkündür. Biz o doğruyu savunmaya devam edeceğiz. Adaletin terazisine güveniyoruz. Milletimizin vicdanına güveniyoruz. Bizim yönümüz hukuk, pusulamız vicdandır” diye konuştu.
“DİPLOMASİNİN, DEMOKRASİNİN KEYFİNİ HEP BİRLİKTE YAŞIYORUZ”
Ankara’nın Cumhuriyet’in kalbi; adaletin, vicdanın ve iyiliğin başkenti olmaya devam edeceğini vurgulayan Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu toprakları bize vatan yapan tüm kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Cumhuriyet ilk kurulduğu zaman maalesef bazı büyükelçiler Ankara’ya bir türlü taşınmak istemediler. Çünkü Cumhuriyet kurulduğu zaman bunun uzun süreli yaşayacağına inanmıyorlardı. Ama Mustafa Kemal Atatürk, özellikle Ankara’da kendisini seğmenler karşıladıktan sonra Ankara’ya o kadar çok güveniyordu ki diretti ve ‘Burası Cumhuriyet’in başkenti olmaya devam edecektir’ dedi. O gün gelmek istemeyen büyükelçilerin hepsi de bu kararlılığı gördükten sonra Ankara’ya geldiler. Bugün bütün ülkelerimizin büyükelçileriyle beraber inşallah diplomasinin, demokrasinin keyfini hep birlikte yaşıyoruz, yaşamaya da devam edeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizle, Cumhuriyet’in kurulduğu bütün binalarımızla inşallah ilelebet sonsuza kadar yaşamasını diliyorum.”
Ankara’nın başkent ilan edilişine dair gerçekleştirilen resepsiyonun son kısmında seğmenler ve bacı erenler ekiplerinin sergiledikleri gösteriler beğeni ile takip edildi. Küllerinden Doğuşun Başkenti” belgeseli ve “Cumhuriyet’in Işığı Ankara” adlı müzik dinletisi ile bu resepsiyon sona erdi.