Türkiye’de ev sahipleri ile kiracı anlaşmazlıkları çok uzun yıllardır yaşanıyor. Bu anlaşmazlıklarda yasal süreçleri takip edenler başlarına bir sıkıntı almıyorlar. Ancak bazı ev sahipleri haklı oldukları pozisyonlarda verdikleri yanlış bir karar ile kendilerini ateşe atıyorlar. Yapılan bu hatanın bedeli ise çok ağır olabiliyor.
EV SAHİBİ KİRACININ EVİNE GİREMEZ!
Ev sahipleri bir evi kiraya verdiklerinde o evin kullanım hakkı kiracıya geçmektedir. Kira sözleşmesi yapıldığı andan itibaren ev sahibi istediği gibi o eve giremez. Sadece kiracının izninin olması şartı ile ev sahibi yine kiracı nezaretinde eve girebilir. Ancak kira ödemesi geciktiğinde ev sahiplerinin aklına gelen ilk şey kiracıyı evden çıkarmak oluyor. Böyle bir durumda da kiracının evine girilip eşyaları dışarı atılıyor ve kapı kilidi de değiştiriliyor. Bunu yapan ev sahibi hayatının hatasını yapmış oluyor.
ZİNCİRLEME SUÇ OLUŞUYOR
Kiracının konut dokunulmazlığına müdahaleden kiracının malına zarar vermeye kadar ev sahipleri zincirleme bir suç eylemi içerisinde bulunuyorlar. Ancak bunun bedelinin çok ağır olacağının bilinmesi gerekiyor. Ev sahibi kira ödemesi alamadığı için eve girmiş ve kendince adaleti sağlamak istemiştir. Ancak bunun faturası ev sahibi için oldukça ağır olacaktır.
HAPİS CEZASI VAR!
Ev sahipleri konut dokunulmazlığının ihlalinden dolayı 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile karşılaşıyorlar. Bu ihlal eğer gece saatlerinde yapılmış ise veya kiracı darp edilmiş ise haois cezası 3 yıla kadar çıkıyor. Buna ek olarak kiracının malına zarar vermekten ayrıca bir hapis cezası ile cezalandırılabiliyor. Ev sahibi haklı olduğu bir konuda kendi bildiğini yaptığı için 4-5 yıl hapis cezası ile karşı karşıya kalıyor. Bundan dolayı benzer durumlarda ev sahipleri yasal haklarını kullanmayı tercih etmeli ve kira borcunu icra yolu ile tahsil etmelidirler.