Ev sahipleri ile kiracılar arasında kurulan kiracılık ilişkisine dair uygulamalar yasal hükümlerle belirleniyor. Bu yasal hükümler çerçevesinde zaman zaman hukuki olan ama adil olmayan durumlar çıkabiliyor. Tarafların ilişkisine zarar veren böylesi örnekler mahkeme ile sonuçlanıyor.
KİRACI EV ALIRSA KİRACILIK İLİŞKİSİ NASIL ETKİLENİR?
Mülkiyet edinme hakkı anayasal bir hak olarak Türkiye’de kanunla güvence altına alınmıştır. Dolayısıyla kiracının mülk edinmesi onun var olan kiracılık ilişkisini etkilemeyecektir. Kısaca kiracı ev aldı diye devam eden kira sözleşmesi sona ermez. Ev sahibi olan kiracının bu gerekçe ile evden çıkarılması veya kira sözleşmesinin sona ermesi gibi bir durum söz konusu dahi edilemez. Bu durum kağıt üstünde adil olsa da bazı az rastlanır örneklerde ev sahipleri haksızlığa uğrayabiliyorlar.
KİRACI SUİSTİMAL EDEBİLİYOR
Zaman zaman kiracı ve ev sahibi ilişkisinde çok aykırı örnekler yaşanabiliyor. Örneğin bir kiracı aynı apartmanda ev satın alıp o evi kiraya verebilirler. Kiracı yüksek kira geliri elde ederken kendisi eski kiracı olduğu için ev sahibine çok düşük tutarlarda kira ödemesi yapabiliyor. Bu durumda da ev sahibi kendisini haksızlığa uğramış olarak görüyor. Örneğin 8 yıllık bir kiracı aylık 10 Bin TL kira öderken aynı kiracı satın aldığı evi 35 Bin TL’ye kiraya verebiliyor.
Kiracıların bahsi geçen örnekte yasal olarak bir kusurları bulunmuyor. Ancak bu uygulamanın adil olmayacağını herkes biliyor. Ev sahipleri kiracıları ev aldılar diye evden çıkaramazlar. Kiracılar bu yasal haklarını sonuna kadar kullanabilirler.