Türkiye’de uygulanan vergi sisteminden kaçınmak isteyen vatandaşlar uzun yıllardır farklı yollara başvurarak bunu sağlayabiliyorlar. Ancak uygulanan bu başka yollar ilk bakışta fayda sağlasa da sonrasında insanların başına büyük işler açıyor. Hatta bazı kişiler çok büyük maddi zararlar ile karşılaşıyorlar. Özellikle konut satışlarında tapuya gerçek satış değerini bildirmemek bir alışkanlık haline geldi.
TAPU MASRAFI KORKUTUYOR
Bir konut satışında masraf olarak alıcı ve satıcının karşısında tapu harcı çıkıyor. Bu harç da döner sermaye payı hariç olmak üzere satış değerinin yüzde 4’üne denk geliyor. Bunun yüzde 2’sini alıcı, yüzde 2’sini satıcı veya tamamını bir taraf ödüyor. Bu masraftan kaçınmak isteyenler ise örneğin 5 Milyon TL’ye satışı olan bir konutu tapuda 500 Bin TL’ye satılmış gibi gösteriyorlar. Bu şekilde düşük bir tapu harcı ödüyorlar ama daha sonra karşılaşabilecekleri sorunlardan habersiz oluyorlar.
ZARAR BÜYÜK OLUYOR
Bir konut satışı yapılıp tapu işlemi tamamlandığında insanlar tapu tescilini bozulamaz zannediyorlar. Ancak bazı durumlarda bu satışlar iptal edilebiliyor. Örneğin aile konutu olarak kullanılan bir ev satın alınmış ise diğer eşin şikayeti ile bu satış iptal edilebilir. Mirasa konu olan bir konutun satışı da kolaylıkla iptal edilebiliyor. Buna benzer çok sayıda gerekçe ile tapu tescilleri iptal edilebiliyor. Bu tapu iptalleri gerçekleştiğinde ise eğer tapuya gerçek değerinde satış tutarı bildirilmemiş ise alıcı için zarar çok büyük oluyor.
5 Milyon TL’ye satılan bir ev tapuda 500 Bin TL olarak gösterilip satış gerçekleşmiş ise ve bu satış daha sonra iptal edilirse bu evin geri alınması için sadece 500 Bin TL tutarında ödeme yapmak yeterli oluyor. Alıcı 5 Milyon TL ödemişken sadece 500 Bin TL’yi geri alabiliyor. Kalan 4,5 Milyon TL’lik kısmın geri alınması için ise bu ödemenin yapıldığına dair ispat gerekecektir. Bu ispat bulunsa dahi yıllarca sürecek mahkeme süreci beklenecektir.
Tapu harcını daha az ödemek için yapılan bu işlemin neticesinde ev satın almak isteyen kişi hem evden hem de ödediği paranın büyük bir kısmından olmaktadır. Üstelik yapılan denetimlerde tespit edilebilen bu durum karşısında ödenmeyen tapu harcı da gecikme cezası ile tahsil edilebiliyor. Bundan dolayı gayrimenkul uzmanları konut satın alacaklara asla bu yola başvurmamalarını tavsiye ediyorlar.