Hisseli tapuya sahip olan bir konutun idaresi oldukça zordur. Hissedarların tam bir anlaşma içerisinde olmaları gerekmektedir. Bundan dolayı bu konutlarda hissedarların haklarına dair farklı uygulamalar bulunabilir. Özellikle de bu evlere zorunlu deprem sigortası olarak bilinen DASK yapılması ayrıca tartışmalara neden olabiliyor.
HİSSELİ EVLERDE DASK UYGULAMASI
Türkiye bir deprem ülkesi olduğu için evlere zorunlu deprem sigortası yaptırmanın çok büyük bir önemi bulunmuyor. Son yıkıcı deprem olan Kahramanmaraş depreminde DASK yaptırılmış evlerin sahipleri bundan oldukça yararlandılar. DASK yapılmış evler depremde yıkıldıklarında poliçelerinin karşılığında ödeme alabildiler. Bu ödemeler deprem döneminde bu kişiler için kurtarıcı oldu. DASK yaptırmamış evlerin sahipleri ise büyük sıkıntı içerisinde kaldılar.
Hisseli tapularda ise DASK konusu tartışma nedeni olabiliyor. Öncelikle bu konutun zorunlu deprem sigortası yaptırılması konusunda önünde bir engel yoktur. Lakin DASK’ın hangi hissedar tarafından yaptırılacağı tartışmaya neden oluyor. Olması gereken DASK’ın bir hissedar tarafından yapılıp masrafının hisse oranınca ortaklar arasında paylaştırılmasıdır. Lakin genellikle bu masraftan kaçınılıyor. Böyle bir durumda bir ortak DASK yaptırıp masrafı tamamen kendisi karşılayabilir.
DASK’ın bir hissedar tarafından yaptırılmasının olumsuz bir neticesi bulunmamaktadır. Olası bir felakette ev hasar görür ve ev için DASK’tan ödeme yapılacak ise bu ödemelerde sigortayı kimin yaptırdığına bakılmıyor. Sigorta yaptırmamış olan ortaklar da diğer ortağın yaptırdığı sigortadan yararlanıyorlar. Deprem olmuş ise ve ev yıkılmış ise DASK’ın yapacağı ödemeler hisse paylarına bölünerek hissedarlara ödenmektedir.