Cinayet, kaza, suikast, terör saldırısı ya da patlama… Her türden olayın perde arkasını aralayan Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Olay Yeri İnceleme ekipleri, suç mahallerinde yürüttükleri titiz çalışmalarla delil toplayarak adalete yön veriyor.
Kuruluş temelleri, Macar asıllı Müslüman Yusuf Cemil Bey'in parmak izi çalışmalarına dayanan, 1930 yılından itibaren polis teşkilatında asayiş şube müdürlükleri bünyesinde Teknik Büro Amirliği, 1996 yılında ise Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü olarak çalışmalarına devam eden birim, 2003'ten sonra Kriminal Daire Başkanlığı çatısı altında güçlü bir yapıya dönüştü.
Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünde görevli Komiser Gizem Öztürk, 12 haftalık temel eğitimle başlayan uzmanlık sürecinin ardından personelin, parmak izi laboratuvarı, kimlik tespit ve adli görüntüleme gibi alanlarda özel eğitimlerle uzmanlaştığını anlattı.
SUÇLUNUN VE GERÇEKLERİN ORTAYA ÇIKMASINI AMAÇLIYORUZ
Olay yeri inceleme ekiplerinin suç mahallerinde titizlikle çalıştığının altını çizen Öztürk, şu bilgileri paylaştı:
"Olay yeri inceleme ekiplerimiz aslında olay yeri, fail ve mağdur arasındaki ilişkiyi kurmak, suç bulgularını bulmak, işlenen suçun aydınlatılması ile adli mercilerin doğru karar vermesini sağlamak üzere görev yapıyorlar. Ekiplerimiz titizlikle yaptıkları incelemeler neticesinde elde ettikleri bulguları, gerekli incelemeler yapılmak üzere yine Kriminal Daire Başkanlığımıza bağlı 10 Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüklerine ve Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlükleri bünyesinde bulunan parmak izi geliştirme laboratuvarları ile kimlik tespit birimlerine gönderiyor. Parmak izi geliştirme laboratuvarları ve kimlik tespit birimleri, yaptıkları çalışmalarla parmak izinden suç mahallinde bulunan şahsa ulaşmayı amaçlıyor. Tüm bu bölümlerimizin ana amacı aslında suçlunun tespiti ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasıdır."
Bilimsel delillerle yürütülen çalışmalar, adli mercilere sağlıklı karar süreçleri yönetmelerine yardımcı oluyor.