Ankara tarih boyunca çok önemli bir kent olmuş ve bölgenin merkezi konumunda bulunmuş. Bu özelliğinden dolayı da Ankara farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Binlerce yıllık geçmişten günümüze kadar kalan yapılar oldukça nadirdir. Bu tarihi yapılardan birisi de bugün Haymana ilçesinde olan Gavur Kalesi olarak biliniyor. Gavur Kalesi hem Ankara için hem de Anadolu için çok önemli bir kalıntı olarak değerlendiriliyor.
ATATÜRK TALİMAT VERMİŞ
Gavur Kalesi’nin keşfinin altında Fransız seyyahlar bulunuyor. 1861 yılında Fransız seyyahların keşfettiği bu kale bilim dünyasının büyük ilgisini çekmiştir. İlk kazı çalışması ise Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 1930-1931 yıllarında yapılmıştır. Alman arkeolog H.H. Von der Osten burada kazı çalışması yaparak kalenin geçmişini aydınlatmaya çalışmıştır.
DAĞ TAPINAĞI OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR
Atatürk’ün yapılan bu kazı çalışmalarını takip ettiği ve bölgeyi ziyaret ettiği biliniyor. Yapılan çalışmalarda Gavur Kalesi’nin rölyef ve çevresindeki yapının bir dağ tapınağı veya bir kraliyet mezar anıtı olabileceği değerlendirilmiş. Yapı çevresinde bulunan Hitit seramik parçaları ortada izole bir eser olmadığını gösterirken bir yerleşim yeri olduğunu göstermiştir. Bu da Hitit döneminde dini bir mekan veya kraliyet mezar tesisi olabileceği tezini güçlendirmiştir.
HİTİTLERDEN GÜNÜMÜZE ULAŞMIŞ
Gavur Kalesi bugün Anadolu’da Hitit medeniyetinden kalan nadir yapılardan birisidir. Bu açıdan turistik değeri bulunan kaleyi çok sayıda meraklı yerli ve yabancı turist ziyaret etmektedir.