Bakan Şimşek, yaptığı açıklamasında veri kaynaklarının iyileştirilmesi, hesaplama yöntemlerinin güncellenmesi ve kapsam değişiklikleri kaynaklı yapılan revizyonun serilerde köklü bir değişikliğe yol açmadığını ifade etti. İmalat sanayisinin yon 12 çeyreğin en yüksek performansını sergilediği belirtildi.
Tüketim ve yatırım dengeli seyrinin devam ettiğini ifade eden Bakan Şimşek, “Bu dönemde yüksek teknolojili üretimdeki yıllık yüzde 40'lık güçlü büyüme nitelik açısından da önemli bir gelişmedir” dedi. Milli gelirin yıllıklandırılmış olarak 1,5 trilyon dolara yaklaştığı ifade edildi.
"1,5 TRİLYON DOLARA YAKLAŞTI"
Şimşek, Türkiye ekonomisinin, bu yılın ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 4,8, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreklik yüzde 1,6 büyüdüğünü hatırlatarak, böylece yılın ilk yarısında yıllık büyümenin yüzde 3,6 gerçekleştiğini bildirdi.
Milli gelirin yıllıklandırılmış olarak 1,5 trilyon dolara yaklaştığını kaydeden Şimşek, "İkinci çeyrekte takvim ve düşük baz etkilerinin de katkısıyla yıllık büyümedeki artışla birlikte dezenflasyonun sürmesi, uyguladığımız programın başarısını net bir şekilde ortaya koymaktadır." ifadesini kullandı.
“İMALAT SANAYİMİZ, SON 12 ÇEYREĞİN EN YÜKSEK PERFORMANSINI SERGİLEDİ”
Şimşek, üretim tarafında, zirai dona bağlı olarak daralan tarım dışında tüm sektörlerde katma değerin arttığını belirterek, "İmalat sanayimiz, son 12 çeyreğin en yüksek performansını sergiledi. Bu dönemde yüksek teknolojili üretimdeki yıllık yüzde 40'lık güçlü büyüme nitelik açısından da önemli bir gelişmedir." değerlendirmesinde bulundu.
"PROGRAMIMIZI KARARLILIKLA UYGULAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
Tüketim ile yatırımın dengeli seyrinin devam ettiğinin altını çizen Şimşek, şunları kaydetti:
"İhracat, küresel zorluklara rağmen ikinci çeyrekte artarken öne çekilen ithalat talebi ve üretimdeki güçlü artışın etkisiyle net dış talebin büyümeye katkısı negatif gerçekleşti. Bununla birlikte cari açığın milli gelire oranı ikinci çeyrek itibarıyla yıllık yüzde 1,3 ile sürdürülebilir seviyelerde kalmaya devam etti. Önümüzdeki dönemde finansal koşulların daha elverişli hale gelmesi ve küresel ticarette belirsizliklerin azalmasıyla büyümenin kademeli olarak potansiyel seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz. 2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programı'mızı (OVP) çok yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Güçlü politika eş güdümüyle fiyat istikrarı ve sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayarak vatandaşlarımızın refahını daha da artırmak için programımızı kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz."
Bakan Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı değerlendirmesinde ekonomik programın nihai hedefi olan kalıcı refah artışına da vurgu yaptı. Türkiye’nin Dünya Bankası’nın sınıflandırmasına göre 2025 yılında yüksek gelirli ülkeler grubuna girme ihtimalinin arttığı belirtildi.