Bakan Şimşek, açıklamasında enflasyonun yüzde 65 civarlarının yüzde 30'un altına doğru giden bir trendde olduğunu ifade etti. Fiyat istikrarına doğru güçlü adımların atıldığının altını çizdi.
Tasarruf konusunda hem samimi hem de kararlı olduğunu belirten Şimşek, "Yani tasarruf genelgesi sayesinde, kamunun yaptığı harcamaları yaklaşık yüzde 33 düşürdük. Tasarruf konusunda hem samimiyiz hem kararlıyız" dedi. Faiz dışı harcamalarında bütçenin üst limitinin yüzde 1,2 altında olacağı kaydedildi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Program şoklara dayanıklı olduğunu son aylarda gösterdi. 2025 yılında küresel ticaret savaşları yine bölgemizde savaşlar devam etti, Türkiye'de iç gelişmeler oldu. Bütün bunlar aslında programı sınadı" dedi.
BASIN TOPLANTISI DÜZENLENDİ
2026-2028 dönemi Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz öncülüğünde ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz’ın katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın OVP’nin içeriğine ilişkin yaptığı sunumun ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Şimşek, Dezenflasyon ve fiyat istikrarının OVP için her zaman en büyük önceliklerden biri olduğuna dikkati çekti.
Enflasyonunun yüzde 65 civarlarından yüzde 30'un altına doğru giden bir trendde ilerlediğine ve gelecek sene için de yüzde 20'nin altında bir öngörü olduğuna işaret eden Şimşek, fiyat istikrarına doğru güçlü adımlar attıklarını, bütüncül ve tam bir koordinasyon içinde dezenflasyon sürecini yönettiklerini kaydetti.
Kamu maliyesi alanında atacakları adımları, dezenflasyonu gözetecek şekilde yöneteceklerini ifade eden Şimşek, gelir politikalarının benzer şekilde tutarlı olduğunu ve arz yönlü tedbirlere de öncelik verdiklerini söyledi.
"TASARRUF KONUSUNDA HEM SAMİMİYİZ HEM KARARLIYIZ"
Şimşek, kamunun neredeyse bütün harcamalarının tasarruf tedbiri kapsamında olduğunu, bu konuda kararlı ilerlediklerine ve sonuç aldıklarının altını çizerek, "Bütün harcamaların bütçe içerisindeki payı, geçen sene önceki 10 yılın ortalaması olan yüzde 4,6'dan yüzde 3,1'e düştü. Yani tasarruf genelgesi sayesinde, kamunun yaptığı harcamaları yaklaşık yüzde 33 düşürdük. Tasarruf konusunda hem samimiyiz hem kararlıyız. Meclisimiz, bütçe kanununu kabul ettikten sonra bize harcama üst limiti veriyor. Tasarruf genelgesi öncesindeki 10 yılda harcamalar, bütçe kanunun öngördüğünün ortalama yüzde 9,1 üzerinde seyretmiş. 2024'te bütçe harcama limiti 100 liraysa 96,7 lira harcadık. Bırakın yüzde 9,1'lik yukarı yönlü sapmayı, yüzde 3,3 düzeyinde harcamaları aşağıda tuttuk. Bu bahsettiğim harcamalar, faiz dışı harcamalar. Bu sene de benzer bir durum olacak. Faiz dışı harcamalarda, bütçenin üst limitinin yüzde 1,2 altında olacağız. Hem makro açıdan hem de tasarruf genelgesi açısından bakarsanız, sonuç odaklı bir tasarruf uygulaması var" açıklamasında bulundu.
Tasarruf tedbirleri çerçevesinde ‘Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi’ni kurduklarını hatırlatan Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak 257 kamu idaresini yakından takip ettiklerini ve denetlediklerini aktardı. Şimşek, "Bin 987 harcama biriminde denetim yapıldı. Ve bu denetime ilişkin bütün raporlamaları ilgili bakanlıklara tabii ki Cumhurbaşkanlığı'na gönderiyoruz. Dolayısıyla tasarruf konusunda zerre bir tereddüt yok" dedi.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ ŞOKLARA DAYANIKLI"
Programın şoklara karşı dayanıklılığına ilişkin de konuşan Şimşek, "Bu program şoklara dayanıklı olduğunu son aylarda gösterdi. Yani tabiri caizse rüştünü ispat etti. 2025 yılında küresel ticaret savaşları yine bölgemizde savaşlar devam etti, yeni savaşlar oldu. Tabii ki Türkiye'de bir takım iç gelişmeler oldu. Bütün bunlar aslında programı sınadı. Yani program büyük stres testinden geçti. Ve başarıyla geçti. Dolayısıyla bugün baktığınız zaman Türkiye ekonomisi şoklara dayanıklı çok boyutlu iç ve dış şokların yaşandığı bir dönemde büyüme sürdü. Rezerv yeterliliği devam ediyor. Bakın rezerv yeterliliğimiz ki bu IMF'nin bir tanımı şu anda 1,13. 1'in üzeri yeterli sayılıyor. Program başlamadan önce rezerv yeterliliği 0,71'di. Son 20-25 yılın ortalaması ise 0,9 civarıdır. Dolayısıyla Türkiye rezerv yeterliliğini sağladı. Bu önemli çünkü şoklara karşı dayanıklılık için tampon oluşturmanız gerekiyor" diye konuştu.
Şimşek, açıklamasının devamında son 1 hafta içerisinde piyasalarda olağan dışı hareketliliğin söz konusu olmadığını belirtti. Dezenflasyonun da devam ettiğini ifade eden Bakan Şimşek, küresel finansal şartların da destekleyici olacağını kaydetti.