Ankara'da gerçekleşen mağara arama çalışmaları sırasında keşfedilen Tulumtaş Mağarası'nda yapılan çalışmalar sonucunda Ankara'da 30 milyon yıl önce deniz olduğu tespit edildi. Madende gerçekleşen çalışmalar sırasında Tulumtaş Mağarası, Ankara'nın bulunduğu yerin bundan 90 milyon yıl önce okyanus, 30 milyon yıl önce deniz ve 5 milyon yıl önce ise tamamıyla göl olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.
Ankara'nın tek eksiği denildiğinde akıllara deniz gelirken bundan milyon yıl öncesinde Ankara'da deniz olduğu ortaya çıktı. Ankara Gölbaşı ilçesinde gerçekleşen maden arama çalışmaları sırasında bulunan Tulumtaş Mağarası’nda çalışmalar gerçekleşirken bu çalışmalar sonucu Ankara'da bir dönem okyanus olduğu ortaya çıktı.
Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu mağara ile ilgili çalışmaların devam ettiği bilgisine yer verirken “Mağaradan alınan toprak örneklerinin krom, nikel ve kobalt değerlerinin çok yüksek çıkması bize doğrudan, okyanus kabuğundaki taşlarla ilişkili olduğunu gösteriyor” dedi.
Mağara'nın Ankara için oldukça önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Kadıoğlu mağaranın suyun çekilmesi ile meydana geldiğini belirterek şunları söyledi;
''Şu an Ankara’nın bulunduğu yerin bundan 90 milyon yıl önce okyanus, 30 milyon yıl önce deniz ve 5 milyon yıl önce tamamıyla göl, günümüzde ise karasal bir hal aldığını görüyoruz. Ankara’nın hem kuzey bölümü hem de güney bölümü okyanus kabuğunun taşlarıyla karakterize edilmektedir. Çevredeki kayaların bileşiminden de etkilenen bir çözelti oluştuğu için okyanus kabuğunun etkisini biz Tulumtaş Mağarası’nın toprağının içinde bileşimsel anlamda görebilmekteyiz. Tulumtaş Mağarası uygulamalı eğitim için çok önemli bir fırsat. Mağara, Ankara için önemli bir fırsat.''
Mağaranın en ilginç tarafından birisinin de yapıların kendiliğinden oluşması olduğunu dile getiren Kadıoğlu “Halkımız ziyaret ederken, yaprak şeklindeki, özellikle lahana şeklindeki yapıların nasıl ve neden oluştuğunun açıklamasını bulacaklardır. Bununla birlikte mağaranın en ilginç taraflarından biri de bazı yapıların kendiliğinden oluşmasıdır. Bazı figürlerin çözülmeler sırasından oluşması, mağaranın cazibesini artırmakta, ziyaretçinin de ilgisini önemli anlamda çekmektedir. Mağarada ısının sürekli sabit kaldığını tespit ettik.
Mağaranın tesadüfen taşocağı açılması, patlamayla ortaya çıkmış olmasından dolayı, vatandaşların emniyetli şekilde gezebilmesi için giriş bölümü çelik konstrüksiyonla desteklenerek güçlendirilmiştir. Tulumtaş Mağarası Gölbaşı Belediyesi tarafından projelendirilerek ihmal edilen bir çukurdan harikulade bir eğitim galerisine dönüştürülmüştür. Artık Ankara’nın gezilecek yeni doğal bir mekanı daha olmuştur." dedi.