Aldatma Sebebi İle Boşanma Davası Açmak

YAYINLAMA: 13 Aralık 2023 / 12.16

Eşlerden biri zina ederse, diğer eş zina sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşer. Eğer ki aldatılan eş zina olayını affetmiş ise artık zina sebebine dayanarak boşanma davası açma hakkı yoktur.

Eşlerden birinin uzun süreden beri bir başkasıyla birlikte yaşaması, aynı kişi ile ilişkisinin halen devam etmesi durumunda, zina eylemi devam ettiği kabul edilir ve kanunda öngörülen hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Yargı kararları uyarınca zina sebebine dayanılarak açılan bir davada sadece bu özel boşanma sebebine dayanılmış ve evlilik birliğinin temelden sarsıldığı şeklinde bir genel boşanma sebebine dayanılmamış ise zinanın ispatlanamaması durumunda genel boşanma sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilmemektedir. Bu sebeple dava açılırken boşanmak isteyen tarafın özel boşanma sebebi dışında genel boşanma sebebine de dayanarak talepte bulunmasında fayda vardır.

Zina sebebiyle boşanma davalarının edinilmiş mallar üzerindeki hak bakımından önemli bir noktası vardır. Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir. Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 236. maddesinin II. fıkrası uyarınca,  zina nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir. Bir başka deyişle, zina sebebi ile boşanma davalarında zinadan bulunan eşin edinilmiş mallardan daha az oranda pay alması söz konusu olabilir. Görüleceği üzere aldatma sebebi ile boşanma durumunda aldatan eşe düşecek olan payın azaltılması hatta kaldırılarak tamamının aldatılan eşe verilmesi mümkündür.

Zinanın ispatı zinayı ileri süren eşe aittir. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için, cinsel ilişkinin varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmalıdır. Eşin telefonuna veya bilgisayarına bir takım casus programlar yüklenmesi ile elde edilecek deliller hukuka aykırı delil kabul edilir ve ispat aracı olarak kullanılamaz. Yargı kararlarında, bir eşin karşı cinsten biriyle otel odasında yalnız kalması veya geceleyin karşı cinsten birini ortak konuta alıp geceyi birlikte geçirmeleri aldatmanın varlığına karine olarak kabul edilmektedir.

Av. Serhat GÜVEN ([email protected])

Haberankara.com Özel İçerik