Gençlerbirliği'nde tartışmalar ve Alanyaspor maçı değerlendirmesi

Gençlerbirliği'nde Tartışmalar ve Alanyaspor Maçı Değerlendirmesi: Gündem Onyekuru Değil, Oyuncu Yönetimi ve Ödemeler

Başlangıçta sürpriz olarak nitelendirilebilecek bir Onyekuru tercihi vardı. Kendisinden isim olarak beklenti yüksek olsa da, ligin 8. haftasını bitirdiğimiz bu dönemde ilk kez 11 çıkmayı ne kadar hak ettiğini tartışabiliriz. Geçen hafta görülen iki kırmızı karttan sonra sol tarafta Metehan'ın başlaması daha makulken, bu tercih Hoca için risk, Onyekuru içinse bir fırsattı.

Fakat herkes gördü ki Onyekuru, maalesef ne fiziksel kalitede ne de kendini buraya verecek mental kapasitede performans verebilecek durumda değil. Niang ve Onyekuru transferlerini riskli bulmuştum, fakat Niang'ın oynama hırsı üst düzeydeyken, Onyekuru için bunu söylemek çok zor. Kendi ve Gençlerbirliği için kayıp bir 45 dakikadan sonra ikinci yarı yerini gerçek sahibi Metehan'a bıraktı. İkinci yarının başlangıcıyla beraber Metehan'ın sol kanattan yaptığı bindirmeler, paslar ve kazandırdığı duran toplar, ilk golümüzün yine bir duran toptan gelmesini sağladı.

Bu yazı, Alanyaspor maç değerlendirmesi üzerinden ilerlemeyecek; çünkü diğer tüm yazıların tekrarı olan isimler yine ön plandaydı. Belirttiğim gibi, mevcut oyun sistemi bu oyuncu grubuna uygun değil.

Milli Aradan Sonraki Puan Durumu: Yetersiz Bir Serüven

Milli aradan sonraki 4 maçta bir galibiyet, iki beraberlik ve bir mağlubiyet aldık. Dışarıdan bakıldığında lige yeni çıkmış bir takım için yeterli bir seri olarak görünse de, detaylar farklı:

* Rizespor maçında son dakikada kaçan penaltıyla kaybedilen bir puan.
* Erhan ve Goutas'ın mükemmel performansıyla alınan Eyüpspor galibiyeti.
* Kayserispor maçında uzatma dakikalarında yediğimiz golle bırakılan iki puan (maçın büyük bölümünü skor olarak önde götürdük ve 9 kişi kaldık).
* Alanyaspor ile mücadele bazında savaştığımız maçtan çıkarılan bir puan.

Ligin 8. haftasının sonunda toplamda 5 puandayız.
Peki, bu puanlardan ve oynanan futboldan mutlu muyuz?

Biz taraftar olarak kendimizi açık yüreklilikle eleştirebiliyor ve reaksiyon gösterebiliyoruz. Fakat maalesef kulübün içinde kendini eleştiremeyen veya eleştirilerden ders çıkaramayanlar var. Daha da önemlisi, oyunun her anında güvendiğimiz oyuncu sayısı 3 veya 4'ü geçmiyor. Ya ekip bu oyuncu grubundan performans alamıyor ya da bu oyuncu grubunun performansı lig genelinde vasatın üstüne çıkamıyor.

Güvenilir İsimlerin Değeri ve Gündemdeki Ödeme Sorunları

Her maçtan sonra Erhan ve Goutas'ın performanslarını konuşuyoruz. Bu ne kadar doğru? Son iki haftada bu ikilinin yanına orta sahaya kattığı dinamizmle Oğulcan eklendi. İleride Niang'ın çabasını da es geçmemek gerek; ancak Niang'ı şimdiye kadar istediği pozisyonlara sokabilen bir Gençlerbirliği sahada yok.

8 maç sonunda yediğimiz 12 golün neredeyse 7-8 tanesi savunma hatalarından meydana geldi. Savunmayı iyi yaptığımızı söylediğimiz bir savunma hattı bu! Bu oyuncu performansları ve oyun tarzı ne kadar daha devam eder, bunu bir kenara koyalım.

Takımı Sırtlayanlar ve Karşılıksız Kalan Emekler:

* Erhan Erentürk: Yaptığı net kurtarışlarla ligin maç başına en çok kurtarış yapan kalecileri sıralamasında ilk 2'de yer alıyor ve takımı sırtlamaya devam ediyor. Peki bu özel performansının karşılığını alıyor mu?

* Metehan Mimaroğlu: Geçen sezon 22 gole direkt katkı yaptı, sözleşmesi iyileştirildi ve 10 numara forması verildi. İlk milli aradan sonra sadece 7 dakika süre aldı, ancak bugün ikinci devrede oyuna girmesiyle tüm hücum aksiyonlarının içinde bulundu. Peki karşılığını alıyor mu?

* Sinan Osmanoğlu: Şampiyon takımın kaptanı ve lideri. Mevkisine transferlere rağmen takımı toparladı ve şans bulduğunda yüksek performans sergiledi. Peki karşılığını alabiliyor mu?

Bu üç isim (Amilton'la beraber) şampiyonluğun en önemli oyuncularıydı ve aynı zamanda Hüseyin Hoca'nın Altınordu'dan öğrencileri.

Kriz Kapıda: Yerli Oyunculara Ödeme Yapılmaması İddiaları

Gelen bilgilere göre, şampiyonlukta büyük pay sahibi olan bu üç oyuncu (Erhan, Metehan, Sinan) Ağustos ayında peşinatlarının bile tamamını almadı ve iki aydır maaş ödemesi yapılmıyor.

Yabancı oyuncular peşinat ve imza paralarını alırken, Erhan, Metehan ve Sinan'ın ödeme almadığı bilgileri kulislerde konuşuluyor. Daha da vahimi, yabancı oyuncuların da ödeme aksaklıkları nedeniyle milli maç arasından sonra protesto durumunda olabilecekleri iddia ediliyor.

Geçen sene de benzer ödeme sıkıntıları yaşandığında takımın antrenmanı boykot ettiğini biliyoruz. Fakat bu kez durum farklı: takımdaki yabancı oyuncu sayısı yerlilerden fazla. Yerli oyuncular idare edebilir veya seslerini çıkarmayabilir; ancak yabancı oyuncuların bu duruşta olacağını sanmıyorum.

Kulüp maddi olarak zor günler geçiriyor ve fatura maalesef yine kendi evlatlarımıza, yani Metehanlara, Erhanlara, Sinanlara kesiliyor gibi görünüyor.

Sayın yöneticiler, yüksek maliyetli oyuncuları oynatıp devre arası satma fikrindesiniz. Ancak bu oyuncular mevcut performanslarını sürdürürlerse:

* Oyuncuların değeri düşer.
* Takımın ligde kalma ihtimali azalır.

Bu durumun önlemi alınmazsa, orta vadede FIFA'lık olma durumu ortaya çıkacaktır. Zaten para yok veya ödemeler hep geç yapılıyor gözüyle bakılmamalıdır.

Sahada performans gösteren Erhan'ın, Metehan'ın, Sinan'ın "nasıl olsa ses çıkartmazlar" denilerek ödemelerinin geciktirilmesi, sahada olmayan oyunculara yapılan ödemelerle birleştiğinde, takım içi dengeleri ciddi anlamda etkileyebilir ve bu durum yönetimin acilen aksiyon alması gereken bir krize dönüşebilir.