Her haliyle kötü bir maçtı. Teknik direktör Recep Karatepe’nin enerjisi düşüktü, futbolcular isteksizdi. Zaten isteseler bile sahadaki oyuncu grubunun kapasitesi yetersizdi ve rakip de inanılmaz kötü niyetli, futboldan başka her şeyi düşünen bir rakipti.
İnanması güç ama, maçı resmen yatarak bitirdiler. Geçmişte bir İstanbulspor maçı hatırlıyorum bu şekilde yatarak bitirilen.
Ama bunlar çok farklı seviyeydi.
Ankaragücü takımında 7 cezalının olması, bunların yanında 3 sakat, Özgür Aktaş’ın sakat sakat oynaması, kaptan Mahmut Tekdemir’in maçı sakat sakat tamamlaması tüm hesap, kitap, plan ne varsa bozdu.
Ama esas sorun teşkil eden 2 oyuncu; Mervan Yusuf Yiğit ve Miraç Şimşek. Ankaragücü lige iyi başlamamış, Mervan Yusuf Yiğit’in takıma dahil olmasıyla toparlanmıştı. Miraç Şimşek’te gelişim kaydeden ve takımı ileri taşıyan bir oyuncu formatına bürünmüştü. Bu 2 eksik takımı çok bozdu.
Ancak şartlar ne olursa olsun, Beykoz Anadolu maçının kazanılmamasına bir mazeret bulamayız. Son haftaların en formsuz takımına karşı, bir şekilde ilk gol atıp maçı almalıydın.
Yukarı da dediğim gibi takımın geneli bu maçta tutuktu ve sahadan 1 puanla ayrılmak zorunda kalındı.
FARUK KOCA’DAN GELEN TELEFON
24 Kasım’da yazdığım köşe yazımın 1 gün sonrası eski Ankaragücü Başkanı Faruk Koca aradı. Yazının içinde Faruk Koca’ya de eleştiriler vardı. Faruk Koca, sert ve agresif bir tavırla benimle konuştu ve kendisine karşı eleştiriler yaptığımı, ama yaptığı iyi şeyleri yazmadığımı, sert bir tavırla söylemeye başladı.
O kadar hızlı konuşuyordu ki, cevap vermek bile zor oldu.
Öncelikle yazmadığımı söylediği şeyleri yazarak başlayayım. Faruk Koca Ankaragücü’nde göreve başladıktan sonra, eski yönetimin borçlarını ödemeye başladıklarını ve temizlediklerini belirtti. Sonra da İsmail Mert Fırat’ın cebinden kulübe 1 milyar harcadığını söyledi.
Ödenmeyen vergi borçları ile ilgili yazdıklarım için de Temmuz 2023’de vergi borçlarını sıfırladığını dile getirdi.
Yazamıyorsun dediği şeyleri yazdım. İnşallah kendisine yakın insanlar ona bu yazıyı da iletir.
Yani özet geçersek ilk göreve geldikleri zaman Mehmet Yiğiner yönetiminin borçlarını ödemişler, İsmail Mert Fırat kulübe 1 milyar aktarmış, kendisi de kendi döneminden kalan bütün vergi borçları sıfırlamış.
Kendi yaptıkları için bir Ankaragüçlü olarak teşekkür ediyorum.
Ama tabii ki bu yapılanlar, yumruk olayından sonra Ankaragücü’nün bir anda gözden çıkarıldığı ve tepetaklak edildiği gerçeğini örtmez.
Hele ki, İsmail Mert Fırat’ın başkanlık döneminde takımın hem Süper Ligden, hem de 1.Ligden aşağı düşmesi gereceğini de değiştirmiyor.
Ki Faruk Koca’ya şunu da hatırlatmak isterim. En zor gününde kendisine hem sosyal medyada, hem yazılarımda, hem de yayınlarımda Türkiye’de destek veren tek gazeteci bendim.
Herkes Faruk Koca’ya hakaret ederken, ben onun hep yanında oldum. Destek verdim. Bunu da inandığım için yaptım.
Çünkü Faruk Koca’nın Ankaragücü uğruna bir bedel ödediğine, Ankaragücü için hem siyasette, hem de iş dünyasında zarar gördüğüne inanıyordum.
Bu nedenle de özellikle sosyal medyadaki İstanbul yalakalarına linçlenmek uğruna bu desteği verdim.
Faruk Koca’ya destek verdiğim için sosyal medyada hakarete uğradım. Tehdit aldım.
Yumruk olayından sonra yazdığım yazılar, yaptığım yayınların hepsi arşivde duruyor. isteyen alır okur veya izler.
Bunları da Faruk Koca’nın en yakınındaki herkes bilir.
Tabii ben Faruk Koca’ya destek veren tek gazeteciyken, ve Faruk Koca’nın yakın çevresindekiler bundan dolayı beni kutlarlarken, maalesef o dönemde Faruk Koca’dan 1 kez bile teşekkür telefonu almamıştım.
Haber Ankara’da kurumsal olarak o dönemde hep Faruk Koca’nın yanında yer aldı.
Tabii buna takılacak adam da değilim.
Ben bir dava adamıyım.
Davam Ankaragücü!
Ankaragücü’ne iyilik yapanı överim, severim.
Ankaragücü’ne kötülük yapanı da her zaman eleştiririm.
Bunu benden daha rahat yapacak da bu camiada kimse yoktur.
Kimseden beklentim yok.
Kimseye gebeliğim yok.
O nedenle rahatım.
Sonuç olarak bu meslek zordur.
Bedel ödemen gereken zamanlar oluyor.
Takdir görmediğin zamanlarda oluyor.
Sağlam bir karakterin yoksa zaten bu mesleği yapmayacaksın.
Allah’a şükür öyleyiz ki, 25 yıldır buradayız.
ANKARAGÜCÜ YÖNETİMİ NEREDE?
Gelelim yazının başlığı ile ilgili kısma. Ankaragücü yönetimini maalesef çözüm üretme noktasında göremiyoruz.
Bizim kültürümüzde “Balık baştan kokar” diye bir atasözü vardı.
"Baştakilerin tutumu bozuk olan toplumda her şey bozuk olur" anlamına gelir. Maalesef Ankaragücü yönetimi geldiğinden bu yana çözüm noktasında ortaya bir şey koyamadı.
1 milyarla geliyoruz dediler, çuvalla para gösterdiler, sorunları biliyoruz, çözeceğiz dediler…
Bunları gören futbolcularda bir gazla Şanlıurfa ve Kastamonu maçlarında ayrı bir performansla çok güzel 2 galibiyet aldılar ve camiayı mutlu ettiler. Ancak söylenen primleri ödememesiyle başlayan huzursuzluk, takımda düşüş getirdi. Mervan ve Miraç’tan sonra da işler iyice çıkılmaz hale geldi.
Şu anda takımın genel durumunun kötü olması, kulübün yönetim yapısından kaynaklanıyor.
Para sorunu bariz belli.
Ankaragücü yönetimi sorunları bilerek geldi. Hatta kongreden sonra bizim Haber Ankara yayınına çıkan Abdülkadir Tecimer, “Artık oh diyeceksiniz” dedi.
Oh diyemiyoruz. Hatta tedirginiz!
İyi bir takım var ortada. Ama devre arasında dağılacağından korkuyoruz.
Kalıcı yasağınız var, transfer yasağınız var. Bu takımdan şu an bir çivi bile sökülmemeli. 1 oyuncu bile kaybederseniz, takıma bedeli ağır olur.
Bu takım en az 2 sene bu ligde idare eder. Ama takımı bozarsanız, bu ligden de düşürürsünüz!
Bizden uyarması.
MAÇ SONU NELER OLDU?
Maç sonu bazı oyuncularla görüştüm. Hasan Nazarov, kendisinin durumu için yönetimin Pazartesi günü TFF ile görüşme gerçekleştireceklerini belirtti.
Atakan Güner ihtiyacının sadece 1 gol olduğunu, attığında her şeyi daha farklı gelişeceğini söyledi.
Kaptan Mahmut Tekdemir de sakatlanarak çıkmasının ardından sakatlık bölgesinde bir batma olduğunu, hafta içinde durumuna bakacağını belirtti.
Sonuç olarak sadece evden yatak yorgan getirmeyen bir takımla oynandı. 90 dakika yatarak level atladı Beykoz Anadolu. Ancak ben son yayınımızda bu takımın bu kadar eksik olduğuna bakamamak gerektiğini ilk 11’lerinin tamamen tecrübeli ve bu ligin oyuncuları olduğunu özellikle belirtmiştim. Gördük!