Ankaragücü için merhaba 2. Lig çukuru!

Ligin ilk maçları her zaman zordur. Sonucu asla kestirilemez. Hele ki, lige, rakibe ve rakip futbolculara karşı acemiysen daha da işin zorlaşır.

İşte Ankaragücü, 24 Erzincanspor maçıyla 2.Lig macerasına başladı.

Üstelik bu zorluklara, kulüp içinde yaşanan mali sıkıntıları da katarsak, işin zorluğunun 5 kat daha artacağını söylememiz yanlış olmaz. Ankaragücü’nün maça iyi başlaması, sezona iyi başlaması anlamına gelecekti. Bu da camiaya direkt etki edecekti.

Mustafa Kaplan’ın 1 Temmuz’da başlayan sezon hazırlıklarının takıma nasıl yansıdığını biraz olsun bu maçta gözlemleyebilecektik.

ANKARAGÜCÜ ADINA ÜZÜNTÜ VERİCİ!

Çok vahim bir görüntü var ortada!

2.Lig batağına düşmüş, taraftarı stattan çekilmiş, yalnızlaşmış, stadı tenhalaşmış, ajanslarda bile haberi çıkmayan, kadrosu son derece zayıflamış bir takım görüntüsünde Ankaragücü.

Bunları görmek gerçekten hüzün veriyor insana. Ama elimizden de bir şey gelmiyor.

Sevindiğimiz nokta maç öncesi güzel görüntülerin olmasıydı. Seremoniye çıkarılan çocuklar, üçlü çektiren 3 çocuk, Tolga Duman’ın saha içi konseri, Ankara Sanat Kulübü ekibinin devre arası harika gösterisi insanın içini ısıttı.

Ama nihayetinde 2.Lig maçı izleyecektik.

Tabii birde hafta içi sevindirici 2 gelişme yaşanmıştı. İlk önce Pursaklar Belediyesi’nin sponsorluğu geldi. Ardından günlerdir beklenen Gülermak sponsorluğu.

Bu Gülermak sponsorluğunu uzun zamandır bende takip ediyorum. Çünkü kulübe can suyu olacak biliyorum. Perşembe günü Haber Ankara’da lige formada göğüs sponsor olmadan girileceğini haberleştirdim. Haber çok etkileşim aldı. Taraftar üzerine gitti, Başkan Mansur Yavaş’a mesajlar atıldı. Başkan Yavaş’ta kayıtsız kalamadı. İşi bağladı. Bu Ankaragücü-Büyükşehir-Gülermak sponsorluğundan kulübe yaklaşık 30 milyon geleceğini, bunun da taksitli geleceğini öğrendim. Sevindim. Emeklerimiz işe yaramıştı.

Maça da bu moralle gittim. Kadro beklediğim gibiydi. Mustafa Hoca kalede Fatih, önünde İsmail, Özgür, Mahmut, Halil İbrahim, orta sahada Mesut Emre Kesik, Mert Can ve Ahmer Emre Polat, sağ tarafta Enes, solda Miraç, santrforda da Atakan Güner ile maça başladı.

Maçın ilk yarısı Ankaragücü adına iyi geçti. Ankaragücü, Enes Tepecik’in muhteşem golüyle öne geçti. Enes’in sağ kenardan alıp, içe katetmesi, sol ayağının içiyle nefis plasesi Ankaragücü’nü öne geçirdi. İlk yarının hakimi Ankaragücü’ydü. Takım özgüvenli oynuyor. Iyi de pas yapıyordu. Sağdan İsmail’in bindirmeleri, soldan da Halil İbrahim’in ortaları ile Atakan Güner topla buluşturulmaya çalışıldı. Ancak 24 Erzincanspor’un kalecisi, yerde yatma konusunda iyi olduğu kadar yan toplarda da iyiydi. Açık vermedi.
İkinci yarı futbol adına bir şey yoktu. Elinde fazla hamle şansı olmayan Mustafa Kaplan, ufuk dokunuşlar yaptı. Atakan-Recep değişimi bunlardan biriydi. Sonra üçlüye dönüp İsmail Çokçalış’ı hücuma gönderdi. Bunlar yerinde hamlelerdi. Ama takım reaksiyon veremedi ve maç yenen basit bir golle 1-1 sona erdi.
Hücum anlamında yetersiz bir Ankaragücü izledik. Hücuma yönelik bir orta saha, kanatlar ve santrfor bölgesinde eksikler görüldü.

Kafalardaki bir kaç sorunun başında Hasan Nazarov var. Maalesef TFF’nin garip statütüleriyle heba edilen bir oyuncu durumunda. 15 gün önce Başkan Ercüment Tekin’e bu konuyu konuştuk. Konunun TFF’de olduğunu, Cengiz Gökay’dan da bu konu da yardım istediklerini, şimdilik konunun Ankaragücü menfaatleri için gündeme gelmemesinin iyi olacağını söylemişti. Tabii ilk maçta kadroda olmayınca herkes merak etti.
Pazar günü Mustafa Hoca’yla da konuştum. Garipliğe bakın statüye göre oyuncu Ankaragücü U19 takımında oynayabilecekken, A takımında yabancı statüsünde oluyor.

Tam Türkiye’ye özgü bir gariplik!

Ankaragücü adına ilk maçta kazanmak iyi olacaktı. Ama kaybetmemek de önemliydi ve maç 1-1 sona erdi. Bana göre en azından lige mağlup başlanmaması önemli oldu.

Ankaragücü Teknik direktörü Mustafa Kaplan’ın maç sonu söylemlerinin eleştirilmesine de katılmıyorum. Realiteden bahsetmiş Kaplan! Bu takım içeride 3, dışarı da 1 puana hedeflenecek ve bu sezonu kayıpsız kapatmaya çalışacak. Başka çare yok!

Ayrıca Yusuf Emre Gültekin ve Osman Çelik’e bu takımın çok ihtiyacı var. Bu net görüldü.

İsmail Çokçalış geçen sezonun en çok eleştirilen isimlerinden biriydi. Bu ligde en büyük kazanç o olacak. Savunmada iyiydi. İkinci yarı tüm hucüm aksiyonlarında o vardı. Takımın en iyisiydi, İsmail olmasa ikinci yarı takım hücuma çıkamayacaktı. Alkışlar İsmail Çokçalış’a.

Evet uzun bir aradan sonra döndük 2.Lige!

Yatıp kalkmayan futbolcular, dokunmadan faul çalan hakemler, HD olmayan yayınlar, hatta bazen hiç olmayacak yayınlar, seyrek tribünler, köyler kasabalar, portatif tribünlü stadyumcuklar ve kaderimizle baş başa kaldık!

Merhaba 2. Lig çukuru!