Maç öncesi Serhat Bey ve Azmi Bey’le birlikte Haber Ankara olarak Agarta Kozmetik’in etkinliğindeydik. Etkinliğini tamamlayıp maça geçtik. Spor dışı ama yazmadan geçemeyeceğim. Agarta Kozmetik her geçen gün büyüyen ve ülke ekonomisine büyük katkı sunan bir kozmetik firması. Bu kurumu dikkatle takip edin, ileride bir dev olacak.
Tabii bizim işimiz spor dedik ve Gençlerbirliği maçına geçtik.
Beklediğim kadar taraftar kitlesi vardı. 3 tribün de neredeyse doluydu. 1 tribün zaten hiç açılmıyor.
İlk göze çarpan Gençlerbirliği’ne büyük maliyetle transfer edilen Onyekuru’nun ilk kez ilk 11’de yer alacak olmasınaydı. Herhalde hazır oldu ki Hüseyin Eroğlu ilk 11’de sahaya sürdü dedik!
Ama Onyekuru berbat bir ilk yarı geçirdi.
Tam taraftar tepki göstermeye başlayacaktı ki, devre Onyekuru’yu kurtardı. Soyunma odasında kaldı. İlk yarı da beklediğimiz gibi tartışılan hakem kararları vardı. Hakem Karaoğlan bir türlü standartı tutturamadı. Kartlar, fauller tartışmalıydı. Küfürsüz tezahüratı ile nam salmış olan kırmızı – siyahlı taraftarlar, ağır hakaret etmemek için adeta kendini zor tutuyordu.
İlk devre Alanyaspor’un Hagi ile nefis bir golünü izledik. Bu kadar milimetrik vuruş son dönemde az gördüm. Ölçütü biçti ve 90’a gönderdi.
Ardından Gençlerbirliği’nin golü geldi. Ama gol VAR’a takıldı. Tartışmalı bir karardı. Maç bitti halen sosyal medyada tartışılıyor. Bana göre bu tür pozisyonlarda golü vermeniz gerekli ki, oyuna saygınız olsun.
Neyse ki tatsız ilk yarı sona erdi.
İkinci yarı gerçekten çok iyiydi. Tempo, mücadele, kazanma azmi ve pozisyonları izledik. Tabii golleri de.
Onyekuru/Metehan değişimi fayda getirdi. Zuzek’in golü eşitliği sağladı. Kısa süre içinde yenen gol ile yine Alanyaspor öne geçti.
Ama Atilla Karaoğlan tam da devre arasında gazeteci arkadaşlarımızla konuştuğumuz gibi dengeyi sağlamak için bir penaltı verdi. Niang’ın golüyle durum eşitlendi.
Artık galibiyet golünün ne zaman geleceği düşünmeye başlamıştık. Çünkü Başkent ekibi oyuna ağırlığını koymuştu. Ama maalesef beklenen gol gelmedi ve maç 2-2 sona erdi.
Bir sözümüz de Gençlerbirliği taraftarlarına olsun. Yıllarca az oldukları için dalga geçildiler. Artık o azlık eleştirisi boşa düşüyor. Yeterince taraftar stada geliyor. Ve gelenler kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk o kadar renkli bir kitle ki!
İnsanlar ailesini alıp, Süper Lig maçı izlemek ve sosyalleşmek için Eryaman Stadı’nın yolunu tutuyorlar. Özellikle metro da ve yandaki AVM’de bunu net görebiliyorsunuz.
Ve daha da ilginç olan maçı etkileri var. Taraftar demek sadece tezahürat yapmak değildir. Gençlerbirliği taraftarı az tezahürat yapıyor, ama maçın içindeler. Pozisyonlarda hakeme baskı oluşabiliyor. Anlık tepki verebiliyorlar.
Milli araya girdik. Bu ara Gençlerbirliği’nin takım olabilmesi yolunda yine faydalı bir ara olacaktır. Son 3 maçta kaybetmeyen bir takım var. Milli arada gol sorunu da çözülürse Süper Lige tutunan bir Gençlerbirliği izleriz.
Ankara Süper Lig’de olmalı!