Bu konuda ortak görüş; Ankaragücü'nün Bursaspor gibi olamadığı konusunda.
Geçtiğimiz günlerde TFF Mali Genel Kurulu vardı. Ankara'da gerçekleşen Genel Kurulda, Bursaspor Başkanı Enes Çelik ile sohbet etme imkanım oldu. Son derece mütevazi bir insan. Kendimi tanıttıktan sonra, "Salonda ne çok Ankaragüçlü var. Sağolun ilginize!" dedi ve direkt konuya girdi. "Türkiye'deki bütün camia takımlarının genel bir sorunu var. Birileri geliyor, kötü yönetiyor ve kulübü borçlandırıyor. Bizde Bursaspor'da bunu yaşadık. Bizim de çok büyük borcumuz vardı. Yarıya indirdik. Ama şahıslara borcumuz devam ediyor. İnşallah hepsini bitirmeye çalışacağız" dedi. Şahıslara olan borçların rakamını verdi.
"FİFA'lık borç yoksa, şahısları bir şekilde çözersiniz. Zaten çok büyük oranda sildirdiniz" dedim.
Ankaragücü'nün tahtası ne kadara açılıyor, borcu ne kadar diye sordu. Hepsiyle ilgili bilgiler verdim, biraz sohbet ettik ve ayrıldık.
ENES ÇELİK ÖNCESİ VE SONRASI
Bursaspor şu an ülke futbolunda önemli bir örnek ve rol model gibi bir durumu var. Bursaspor'un durumunu yakından takip ettiğim için biliyorum. Bursaspor'u Enes Çelik öncesi ve Enes Çelik sonrası diye ikiye ayrmak lazım.
Enes Çelik öncesi bitmiş, şehirden ve taraftardan destek göremeyen, Sadece Teksas tribününde 500 kişiye maç oynayan, şehrin terk ettiği bir Bursaspor takımı vardı.
Hatta bir olay anlatayım. 2'den 3'e düştükleri sezon Ankara'da oynanan Ankara Demirspor maçına gitmiştim. Koskoca Bursaspor 2--3 yöneticiyle Başkent'e gelmişti. Oyuncuları taşıyan otobüsün resmini çekip köşe yazımda kullanmıştım. Otobüs bildiğiniz kent içi işçi veya öğrenci servislerindendi. Tamamen beyaz bir otobüstü. Sadece önünde küçük bir Bursaspor yazısı vardı. Bunu yazdığım köşe yazısında kullanmıştım. Bursa'da bile çoğu kişi bunun farkında değildi. Bu haber üzüntüyle karşılanmıştı. Bu olayı başkan Enes Çelik'e de anlattım.
Fakat Enes Çelik'in gelmesiyle iş değişti. Bursa kenti, Ankara'nın da desteğini alarak bütünleşti.
Belediyeleri, sanayici ve iş adamları, STK'ları, taraftarları birleşti. Enes Çelik yönetimi de para koydu, diğer paydaşlardan da müthiş para destekleri geldi. Yetmedi eski alacaklılar alacaklarını sildi. Yasağı kaldırıp, iyi de bir kadro kurdular, futbol aklı vardı ve rahatça 2.Lige çıktılar.
Burada önemli olan şuydu: Yaratılan sinerjiyi gören taraftar da müthiş destek verdi. Hatta bu destek ve coşku dünya tarihinde az görülür bir destekti. Her maç 42 bin taraftar önünde oynandı. Taraftar sürece doğrudan müdahil oldu.
ANKARA VE BURSA KIYASI DOĞRU MU?
Öncelikle şunu belirtelim. Ankaragücü, son dönemde çok kötü yönetildi ama, hiç bir zaman Bursaspor'un o kötü dönemlerindeki gibi olmadı. Hep para girişi oluyordu, kitlesi de terk etmedi. Sorun paranın iyi kullanılamaması ve kötü yönetilmekti.
Ankaragücü'nde yeni bir dönem başladı. 1,5 aydır görevdeki yönetimin belki parası yok ama, kulüpte gerçek bir yönetim kurulu var. Başkan Gazi Ercüment Tekin yönetiminde herkes dört elle kulübe sarılıyor, sahipleniyor, 1 kuruş boşa harcanmıyor. Hesabı soruluyor.
Yöneticiler aidiyetli ve kulüpten çıkmıyor. Beştepe boş bırakılmıyor. Alt yapıda 3 yönetici görevli. Maaşlar ve ödemeler düzenli yapılıyor, gelen giden para şeffaf bir şekilde açıklanıyor, kulübü temsil yeteneği çok yükseldi. TFF Genel kurulundan örnek vereyim. Geçen sene kongrede başkan İsmail Mert Fırat, oteldeki dev salonun ortalarına gidip oturup, izleyip ayrılmıştı. Geçen hafta yapılan TFF Mali Genel Kurulu’nda Başkan Gazi Ercüment Tekin, gitti 2.sıraya oturdu (1.sırada Süper Lig kulüpleri var). Olmadı çıktı konuşma yaptı. TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile Mecnun Odyakmaz'la gitti bire bir sohbet etti, kulis yaptı.
Burada diyeceksiniz ki; "Ama para yok!" Evet haklısınız. Para olmayınca, transfer yasağı kalkmayınca camiada sinerji oluşmadı.
Ama buna da yapacak hiç bir şey yok. Ne Büyükşehir'den, ne ilçelerden, ne ATO'dan, ne de MKE'den beklenen katkı gelmedi. Sadece Sincan ve Keçiören'nin desteği alındı. Destek olmayınca da sinerji yaratılamadı. Bursa’nın bütünleşmesi, Ankara’da yaşanmadı.
Tabii burada taraftarın da artık aynaya bakması gerekiyor. Tamam yönetim mali yönden zayıf. Ama ya taraftar ne katkı veriyor? Rakamları bile yazmaya gerek görmüyorum. Üye sayısı ve satılan kombine sayısı inanılmaz düşük. Bu rakamlar Ankaragücü'ne yakışmıyor.
Son yapılan ödeme rakamları Cem Koçiğitoğlu tarafından açıklandı. Bazıları küçümsese de, Ankaragücü yönetimi görevini yapıyor. Artık taraftarın da devreye girmesi lazım. Kısa zamanda yeni üye sayısının bine, 10 taksit satılan kombinelerin de beş bine çıkması lazım. Ankaragücü taraftarında bu potansiyel var. Biraz gaza basılması lazım.
Yazıyı şöyle noktalayım. Ankaragücü kadrosundaki bazı oyuncular, bugün 2.Ligde bir takıma transfer olsa flaş transfer muamelesi çekilir. Evet ilk hedef daha alta düşmemek. Ama Mustafa Kaplan yönetimindeki bu takımı, ligde üst sıralarda görürsek de şaşırmayalım.