Ankaragücü'ne 'Sadakat' sezonu

Ankaragücü geçtiğimiz cumartesi günü zorlu eşiği aştı ve kulübü yanlış planlama, yanlış seçimler, yanlış icraatlarla batağa doğru götüren Faruk Koca ve İsmail Mert Fırat yapısından kurtuldu.

Faruk Koca'nın son ana kadar aday çıkarması beklenirken, aday çıkarmadı ve kenara çekildi. Son yazımda da yazdım. Faruk Koca kanadında ve onun Ankaragücü'ndeki uzantılarında "Bunlar beceremez, ellerine yüzlerine bulaştırır ve kulübü koşa koşa bize teslim ederler!" anlayışının olduğunu duyuyorum.

Tabii kulüp, bu kadar dev borç batağının içine sokulmuşken, büyük konuşmak istemem. Sonu ne olacak şimdiden de kestiremem. Ama bence bu camianın genlerini bilmedikleri için, hiç bir zaman da algılayamayacakları için, eski yapı böyle düşünüyor olabilir.

Bunu neden diyorum. Tarihin her döneminde, İmalatı Harbiye'ye sadakatle bağlı, delicesine seven, arma için kendini feda edebilecek yiğitlerin camiasıdır Ankaragücü.

SADAKAT SEZONU

Ve bakın görün bundan sonraki süreçte de öyle olmaya devam edecektir. Bu kulübe sadakatle bağlı taraftarlar ve Ankara iş dünyası devreye girecektir, yaraları saracaktır. çözüm yolları arayacaktır. Azı olan az, çoğu olan çok yardım edecektir. Alabilen loca alacaktır, kombine alacaktır, ürün satış mağazasına koşacaktır, delege olacaktır.

Ama camia kenetlenecektir. Ben kendi adıma bu sezonu "Sadakat" sezonu olarak isimlendiriyorum. Çünkü kulübüne sadakatle bağlı binlerce yiğidin takımıdır Ankaragücü.

ACİL EYLEM PLANLARI

Kongre sonrası yazımı okuyan mevcut yönetimden bir çok arkadaşımız aradı ve teşekkür ettiler. Yol gösterici her uyarıyı dikkate alacaklarını söylediler. Ve sürekli bilgilendirici yazılar yazarak, onlara destek olmamı istediler. Evet öyle yapmaya devam edeceğiz. Aslında bunu yıllardır zaten yapıyorduk. Ama eskiler, kafalarının dikine gittikleri için, paralı oldukları için kibirli oldukları için dinlemiyorlardı.

Eğer bizi dinleselerdi, daha kimse adını bilmiyorken, Barış Alper Yılmaz'ı alın dediğimizde alırlardı ve kulübü uçururlardı. "Arda Ünyay'ı yok pahasına satmayın. Bu çocuk Ankaragücü'nün geleceği" dediğimizde satmazlardı.

Maalesef geçmişle yaşanmıyor. Ama üzülmemek de elde değil.

HIZLI BAŞLADILAR!

Yapılması gerekenlerle ilgili başkan Gazi Ercüment Tekin ve arkadaşlarının bir yol haritası olduğunu biliyorum. Şu an bu yol haritasındaki rotaya göre hareket ediliyor. Yönetim görev dağılımı yaptı, Mehmet Yiğiner Onursal Başkan ilan edildi, Cephas'ın parası ödendi ve boşa çıkması engellendi, delege sistemi devreye sokuldu, borçlar açıklandı, eski delegelerin varsa borçları onlara bilgilendirme yapıldı ve borçlarının ödenmesi istendi, Atatürk'e bağı tekrar kurmak için Anıtkabir ziyareti planlandı.

Bunlar güzel çalışmalar.

Ciddi kurumlarda, kurumsal yapılarda acil eylem planları vardır. Bu planlara sadık kalınır ve ivedilikle çözülmesine çaba gösterilir. Ankaragücü için elbette sıcak para girişi sağlamak en ivedi çözülmesi gereken iştir. Bunun için hem gelir kalemleri bulmak, hem de gereksiz gider kalemlerinden derhal kurtulmak lazım.

İlk planda yapılması gereken 4 konunun olduğunu düşünüyorum

1-İş insanları ve kurumlara loca satışı.

Satış yapılabilecek yaklaşık 40 loca bulunuyor. Her birini ortalama 3 milyon TL'den satışına başlanabilir.(Locanın stadyumdaki konumuna göre fiyat değişir)

2-Delegelik sistemi

Taraftara delegelik sistemi açıldı ve sistem yavaşta olsa yürüyor. Burada biraz zor olacak ama, 10 bin taraftarı, bir kampanya ile delege yapmak için seferberlik ilan edilmeli.

3-Kulüpte bankamatik memuru olarak çalıştığı söylenen onlarca insanın olduğu ve kulübe bile gelmeyen bir çok insanın maaş aldığı söyleniyor. Eğer böyle bir şey varsa derhal müdahale edilmeli ve eş/dost akraba kontenjanından doldurulan bu insanlarla derhal yollar ayrılmalı.

4-Başkan Gazi Ercüment Tekin bir açıklama yaparak, bundan sonra bedava bilet veya kombine işlerinin bittiğini, 1 tek bedava bir şey verilmeyeceğini kamuoyuna duyurması gerekli. Böylece samimiyeti gören on binlerce münferit taraftar, kombinesini, biletini alarak destek verir.

Bunların dışında elbette yapılacak çok iş var. Özellikle de Mustafa Kaplan ile bir an önce anlaşılıp kadro muhafaza edilmeli. Para edecek Efkan ve Cephas gibi 2 oyuncu satılmalı.

Ama tabii bu işi 100 metre koşusu değil de, maraton koşusu gibi düşünmeliyiz. Yavaş yavaş sağlam adımlarla ilerlemeliyiz. A planında, kulübün yaşatılması ve eksi puan almadan maçlara başlaması planlanmalı.

Haziran ayında başlanacak kampanya ile sadece loca ve delegelik sistemiyle 200 milyon sıcak para kulübe sokulabilir. Bunları ütopya gibi gören olabilir. Ama başarmak için önce inanmak, sonra da çalışmak lazım.

Burada en önemli konu camianın fedakarlık yapmasıdır. Bursaspor örneğini göz önünde bulundurarak hareket edilmeli ve taraftar taşın altına eline sokmalıdır.

MEHMET YİĞİNER

Yeni yönetimin en önemli icraatlarından birisi de Mehmet Yiğiner'e Onursal Başkanlık verilmesidir. Mehmet Yiğiner'le kongre öncesinde uzun bir görüşmem oldu. Çok şey söyledi. Ama net olarak şunu dedi: "Ankaragücü bizim takımımız. Asla sahipsiz bırakmam". Yeni yönetim çok güzel bir iş yaptı ve Başkana onursal başkanlık ünvanını verdi. Mehmet Yiğiner'in bu kulüpte emeği büyük. Başarılı da oldu, ama hak etmediği bir şekilde gönderildi. Şimdi tekrar hak ettiği şekilde onore edildi. Tebrikler Gazi Ercüment Tekin ve ekibine...