Aynı gün sponsorlardan Zırhçı Kebap takımı ve yönetimi yemekte buluşturuyor. Birlik resmi veriliyor.
Aynı akşam yönetim kurulu toplantısı var. Toplantı da oylama yapılıyor. 13-9 kongreye gidelim oyu çıkıyor. O akşam kongre kararı camiaya ilan ediliyor.
Kongre kararının tek sebep para. Mali kaynak yaratılamadığı için yönetim tıkandı ve kongre kararı alındı.
Sonraki süreçte futbolcular gidiyor ve gerekirse bir süre para almayalım siz devam edin diyorlar.
Ama durum anlatılıyor. Futbolcular hak veriyorlar.
Futbolculara yönetim kalsa da gitse de “sorun yaşamayacaksınız, aynı düzen devam edecek!” garantisi veriliyor.
Pazar günü Altınordu beraberliği de yönetimi olumsuz etkiliyor.
Hemen kongre tarihi açıklanıyor.
Ankaragücü yönetiminde büyük bir burukluk oluşuyor.
Bu burukluk; ne şehrin, ne bürokrasinin, ne işi dünyasının, ne belediyelerin, ne de taraftarın kendilerine sahip çıkmamasından kaynaklanıyor.
Ve son güne kadar mücadele kararı alıyorlar.
Paraları yok, ama yürekleri Ankaragücü sevgisi dolu.
4 ayda bu takımı ele güne muhtaç etmeden yaşattıkları için gururlular.
Ama destek bulamadıkları için üzgünler.
Bu arada eski yönetim zamanında yapılanlar yüzünden CİMER’e yapılan şikayetler için kulübe müfettişler geliyor. İfadeler alınıyor.
ANKARAGÜÇLÜ BÜROKRATLAR PLATFORMUNUN HAMLESİ
Durumdan vazife çıkaran yürekleri Ankaragücü sevgisi ile dolu. Ankaragüçlü Bürokratlar Platformu hafta içi bir hamle yaptı ve camiayı toparlamaya çalışıyorlar.
Hakan Bilgin’in bana yaptığı kritik açıklamayla umutlar yeşerdi.
Görüşmeler başladı. Sıcak saatler yaşanacak. Yaşanması da lazım.
Çünkü kalıcı yasak, puan silme tedirginliği kimyamızı bozdu.
Geçen hafta içinde takımı bile hiç konuşamadık ve bu duygular içinde Batman’a gidildi.
Maç iyi oyuna rağmen kaybedildi. Kaybedildiği için Yusuf Emre Gültekin’in efsane golü konuşulmuyor bile.
16 / 23 Ekim kongre tarihleri. Bundan sonra ne mi olur?
Ya batacağız, ya kurtuluş yolu açacağız.
Ya birleşeceğiz, ya kaybedeceğiz.
Tek yol var Büyük Ankaragücü koalisyonunu kurmak!
Ama nasıl?
Bu camia bunu başarmak zorunda. Halan Bilgin bir ışık yaktı. Ya onun ekibinin çevresinde toplanılacak. Ya da farklı bir aday bulunacak ve herkes ona destek olacak. Hakan Bilgin, Mehmet Yiğiner, Metin Akyüz, Murat Ağcabağ, Gazi Ercüment Tekin, Fatih Mert, Osman Gazi Kandaş, Yusuf Tanık eski yeni kim varsa isim ayırt etmeden yazıyorum.
Bugün birleşmek zorundayız.
Bunu yapmak zorundayız.
Egoları, hırsları, kibirleri bir yana bırakmalıyız, “Ben” değil “Ankaragücü” demeliyiz.
Bu tarihi sorumluluğu almak zorundayız.
Bekleyip göreceğiz…
TAŞLAMA OLAYI!
Batman Petrolspor – Ankaragücü maçından sonra çirkin bir hadise de yaşandı. Başkan Gazi Ercüment Tekin’e konunun boyutunun ne olduğunu sordum. Olay şöyle gelişmiş. Maç sonrası Ankaragücü takım otobüsü stadyumdan çıkış yapmış, stadın hemen 500 metre dışında boş bir araziden 15-20 kişilik bir grup, Ankaragücü kafilesini taşıyan otobüsü taşlamışlar. Taşlar kaporta ve camlara isabet etmiş. Ancak Allah’a şükür ki kimsede sorun yok. Zaten polislerin hemen müdahalesiyle de taş atan grup dağıtılmış.
Tabii olayı münferit bir olay olarak değerlendiriyorum ve tüm Batman’a ihale etmiyorum. Ancak burada çok önemli konu şudur: Daha 1 hafta önce husumetli oldukları Elazığ’a gidip, iyi karşılanan, bundan dolayı mutlu olan Batman Petrolspor Kulübü Başkanı veya herhangi bir yöneticisi Ankaragücü Başkanı Gazi Ercüment Tekin veya herhangi bir yöneticiyi arayıp, durumdan dolayı özür bile dilememiş.
Bu konuda Batman Petrolspor yönetiminden geç kalınsa bile bir duyarlılık göstermelerini bekliyorum. Bunu yaparlarsa Ankara’da oynanacak rövanş maçı öncesi sağduyu kazanır.
(NOT: Ankaragücü kafilesi yazıyı yazdığım şu saatlerde Batman Havalimanına sağ salim gelmişti ve Ankara uçağını bekliyordu)
Taş atanlara diyecek bir şey bulamıyorum.
İnsan olamazsınız!
Hadi attığın taş bir cam kırıp, içerideki birine zarar verseydi?
Gerçekten Allah korumuş!
Son sözüm de baz futbolculara olsun: İsim yazmayacağım… Bakın arkadaşlar koskoca Ankaragücü camiasının yükü üzerinizde biliyoruz bu zor iş. Ama sizden bir şeyler bekleyen insanları da üzmeyin. Canınızı dişinize takın, savaşın, kaçak güreşmeyin.
Takımdaki tecrübeli abilerinizin ne kadar fedakarca savaştığını, mücadele ettiğini görmüyor musunuz?
Hafta sonu tekmeye kafa sokan genç oyuncuları sahada görmek isteriz!