Gençlerbirliği kongresinden izlenimler…

Gençlerbirliği’nin Olağan Genel Kurulu nihayet yapıldı. Genel Kurul beklendiği gibi, hatta beklendiğinden çok daha fazla tartışmalarla geçti.

Genel kurulda 932 oy kullanılırken, Osman Sungur 649, Nilüfer Bircan 274 oy aldı. 9 oy ise geçersiz sayıldı.
Böylece Başkan Osman Sungur’un, Gençlerbirliği Başkanlığı devam etti.

Tabii burada en önemli konu şu: Yeni bir yönetimle devam edecek olan Osman Başkan, acaba kongreden güçlenerek mi çıktı, yoksa zayıflayarak mı?

KONGRE ÖNCESİ TARTIŞMALAR

Sırayla gidersek kongre öncesi en büyük tartışma konusu, “Naylon” olarak tabir edilen, mevcut yönetim tarafından yapılan 800 delegeydi. Camia bırakın günleri, aylarca bu konuyu tartıştı. Osman Sungur’a ve yönetimine, bu konuda çok ağır eleştiriler getirildi. Bu eleştiriler kongrede de çok daha şiddetli bir şekilde devam etti. Kürsüye her çıkan taraftar delege, bu üyelikleri asla kabul edemeyeceklerini belirtti. Günlerdir sosyal medyada ve toplantı odalarında konuşulan konu, yaklaşık 11 saat süren kongrede de gün boyu tartışıldı.

Peki sonuç? Muhalefet sonuç alamadı. Divan başkanının da tutumuyla yönetimin istediği oldu. Muhalefetin yeni delegelerle ilgili önergesi kabul görmedi, divan başkanı gündeme almadı. Divan bu konuda kısa bir toplantı yaptı ve karar verme yetkilerinin olmadığını söyleyerek, konuyu kapattılar.

ADAYLAR NE YAPTI?

Başkan Osman Sungur kongre öncesi ne bir basın toplantısı yaptı, ne de proje tanıtımı. Adaylığını ilk olarak Haber Ankara vasıtasıyla, bana yaptığı açıklamayla duyurmuştu. Daha sonra bana ve GHA’na bazı önemli açıklamalar yaptı. Son dönemde de bir kez resmi hesaptan paylaşım yaptı, bir kez de AA vasıtasıyla…

Kongre öncesi ilk adaylığını açıklayan Murat Şamil Şen oldu. Şen ekibiyle defalarca toplantı yaptı, kendini ve projelerini tanıttı. Efsane isim Andre Kona başta olmak üzere, eski futbolcuları yanına alarak çok verimli, bir seçim çalışması gerçekleştirdi. Kongrede "yeni delegeleri" ayağa davet etmesi de kongrenin ilginç anlarındandı.

Kulübün ağır toplarından Arif Ölmez son güne kadar bekledi. Son gün sosyal medyadan adaylığını açıkladı ve kongre sabahı, salona geldi. Ancak divan başkanlığı seçiminde Osman Sungur’un adayı kazanınca ve kongrenin gidişatını görünce umudu kalmadı ve başkan adaylığından vazgeçti.

Ahmet Turgut ise son hafta bir lansman yaparak adaylığını açıkladı. Serkan Aydın desteğiyle liste oluşturdu. Ama salona aday olarak girmedi. Arif Ölmez ve Murat Şamil Şen’in listesine dahil oldu.

YOĞUN GÜVENLİK TEDBİRİ

Kongre geldiğimizde ilk başta yoğun güvenlik tedbirleri dikkati çekti. Ben Ankaragücü’nden bu tarz abartı tedbirlere alışkın olduğum için bana garip gelmedi. Ancak böyle bir olayla ilk kez karşılaşan Gençlerbirliği camiası çok yadırgadı. Yoğun kalabalık ve güvenlik tedbirleri nedeniyle kongre 1,5 saat gecikmeli başladı.
Ardından divan başkanlık seçimine geçildi. El kaldırma yöntemiyle sonuç alınamayınca sandıklar kuruldu ve divan başkanı oy atarak belirlendi. Ben böyle bir duruma daha önce tanık olmadım.

Divan Başkanlığı seçimi sonucu, kongrenin gidişatını belli etti. Seçime yönetim adına Suphi Acar Yalçınkaya, muhalefet adına Halil Erkman katıldı. 521/350 oy dağılımı ile Yalçınkaya divan başkanı seçilince kongre aslında orada bitmişti. Kongrenin kırılma anı Divan Başkanı seçimiydi.

2 aday kürsüde kısa konuşma yaparak kenara geldiler, o arada sahnede kısa bir sohbet gerçekleşti. Sohbet esnasında yanlarındaydım. Suphi Bey, Halil Abiye “Keşke sen kazansaydın” diyerek centilmenlik gösterisinde bulundu. Ancak keşke, “Halil Abi başkanlık için feragat ediyorum” diyerek, Divan başkanlığını Halil Abiye bıraksaydı. Çok şık olurdu. Halil Abi, harika sanat müziği okuyan bir adam. Sanatçı.
Sanatı seven insan kongreye daha iyi gelirdi. Ortamı yumuşatırdı. İnanın o zaman bu kadar tartışmalar yaşanmazdı.

Kongre de bu kadar tartışmanın yaşanmasının en büyük nedenlerinden birisi bana göre Divan Başkanı Suphi Bey’in delegasyonu zaman zaman geren tavırları oldu.
Bu arada Yenimahalle Belediye Başkanı ve aynı zamanda Gençlerbirliği delegesi olan Fethi Yaşar’da, divan başkanı seçiminde salonun gerilmesinden dolayı kızarak erkenden kongreyi terk etti. Giderken de, “Ne var bu kadar divanı sorun yapacak!” diye adaylara çıkıştı

KULİSLER

Yukarıda yazdığım gibi Divan Başkanı seçimiyle kongre rengini belli etti. Osman Başkan’ın yenden seçileceği netleşti.

Bundan sonra kulisler başladı. Murat Şamil Şen ve Arif Ölmez ortak liste çıkarma kararı verdiler. Ahmet Turgut ve kongreye gelmeyen Serkan Aydın’da listeye dahil edildi.

Ben bunun duyumlarını alınca hemen taraftarlarla görüştüm ve birleşmenin gerçek olduğunu teyit ettim. Başkan adayı olarak Nilüfer Bircan’ın gösterileceğini öğrendim. Kendisini tanımıyordum. Salonda Nilüfer Hanımı buldum.

Aramızda şöyle bir dialog geçti.

-Nilüfer Hanım başkan adayı olarak sizin gösterileceğiniz konuşuluyor doğru mu?”

-Evet doğru.

-Bu konuda hazırlık yapılıyor mu?

-Evet yapılıyor.

-Yani liste mi hazırlanıyor?

-Evet liste hazırlanıyor.

-Hayırlı olsun. Başarılar diliyorum.

Bu konuşmada Nilüfer Hanım’ın çok endilşeli ve tedirgin olduğunu gördüm ve haddim olmayarak kendisine “Bu kadar tedirgin olmanıza gerek yok. Kongrenin gidişatına bakıldığında kazanmanız çok zor” dedim.

Bu bilgiyi Haber Ankara Whatsapp grubuna da attım. Bu bilgiyi ilk biz yayınladık,

Kulislerde konuştuğum diğer konulara gelince; Yıldıray Yoldar, Gençlerbirliği için önemli bir isim. Kulübün kurumsal hafızalarından. Konuştuğumuzda bazı sebepler söyledi ve yönetime girmeyeceğini belirtmişti. İsmi listeye yedek olarak yazılmış.

Ateş Şendil, Türk spor hekimliğinde bırakın Ankara’yı Türkiye’de ilk 3-5 içinde yer alan değerli bir isim. Ankaragücü’nde de çalıştı. Yıllardır tanırız. O da yönetime girme niyetinde olmadığını belirtmişti. Listede yer aldı.

Tabi birde listede olmayanlar var. Mesela Metin Özaslan. 3 hafta önce bir yerde karşılaştığımızda, bu yönetimin başarılı olduğunu, kulübü Süper Lige çıkardığını belirtmiş ve umutlu konuşmuştu. Ama kongreden önce konuştuğumuzda artık girmeyeceğini belirtti ve yönetimde yer almadı.

Sonra Hıfzı Kuruşa. O da mali konularda önemli bir isimdir. Ben kendisini Gençlerbirliği haricinde en az 15 yıldır tanırım. Sessiz güçtür. Oda yeni yönetimde yok. Gördüğüm kadarıyla salonda bile yoktu. Aynı şekilde Harun Erol’da listede yer almadı.

Savaş Çolakoğlu, Hakan Kaynar, Erdem Göktürk ve Coşkun Balkan gibi tecrübeli isimler yedek listede yer buldular.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilişkileri sıcak tutan isim olan Tolga Turgut'un da listede olmaması ilginç bir gelişmeydi.

Naylon delege konusunda, kulübün 2 efsanesi Avni Okumuş ve Metin Diyadin’nin sohbetimiz esnasında sert eleştirileri vardı. Metin Hoca, bunun çok uzun yıllar kongrelere etki edeceğini söyledi.

Bu camiada vizyonu olan isimlerden birisi olarak gördüğüm Arda Çakmak’ın, yine bir yönetimde yer alamaması bana göre yine kayıp hanesine yazıldı.

Renkli kongrede benim gözüm Alpaslan Göksel Gültekin’i aradı. Sosyal medyayı çok aktif kullanan Gültekin, eminim ki salonda olsa çok ateşli bir konuşma yapardı.

Nedim Celasun’un konuşması çok sansasyonel ve etkiliydi.

Eski başkan Niyazi Akdaş, her zaman olduğu gibi Kubilay Güvenç ve Mehmet Soylu ile birlikte geldi ve sessizce yan yana oturdular. Kubilay Güvenç bir ara Taner Ünlü ile bir elektriklenme yaşadı. Ama uzun sürmedi.

Taner Ünlü’de muhalif kanattan çok tepki alan isimlerden biriydi.

Cemalettin Sakallıoğlu, Cüneyt Memişoğlu ve Celal Kıbrızlı ile sohbet etmek imkanımız oldu. Halen dinamik insanlar maşallah.

Taş Mektep üyelerinin isim önüne sponsor alınmamalı şeklindeki önergesini Niyazi Akdaş ve Murat Şamil Şen de imzaladı. Bilindiği gibi Niyazi Başkan'ın geçmişte bu tür düşünceleri olmuştu.

Başkan adaylığını açıklayan Ahmet Turgut’a, “Kazanırsın kaybedersin, ama keşke çekilmeden, kendi listenle, seçime girseydin. Çok büyük tecrübe olurdu dedim.” Bana hak verdi.

Kongrenin en renkli insanı Osman Kamer’di. Osman Hoca dobra dobra, söylemesi gerekeni herkese söylüyor. Kimseden çekincesi yok.

Kongrenin tamamını Bülent Atlas, Klasspor’dan yayınladı. Onu da kongrede tebrik ettim. İzleyemedik ama bu kadar uzun süreli bir kongreyi sorunsuz tamamlamak kolay değil. Bu arada, kongreden sonra gördüm. Canlı yayına yansıyan delege pazarlığı var. Bu işte çok su götürecek gibi görünüyor.

Bir alkışta Haber Ankara ekibine. Serhat Bey ve Azmi Güneş’le birlikte kongreyi salonda satlerce takip ettik. Gelişmeleri, resim ve videoları, anında 4 tane editör arkadaşımıza ilettik. Onlarda yayınladılar. Hem hızlı, hem de detaylı bilgiler vermeye çalıştık. Yaklaşık 11 saat salondaydık ve gelişmeleri pür dikkat takip ettik. Bu arada sıkı takipçilerimiz Mustafa Tanrıverdi ve Ender Bediz’le tanışma şansımız oldu. Gelip tebrik ettiler ve yayınlarımızı, haberlerimizi sıkı takip ettiklerini söylediler.

Gecenin finalini değerli büyüğümüz Nevzat Akçaoğlu yaptı. Yaşayan en kıdemli üyelerden olan, camianın abilerinden Nevzat abi gece beni aradı. Kongreye gelmemişti. Gelmediği içinde çok mutlu olmuş.

Yaşananlardan büyük rahatsızlık duyuyor ve kızgın. Ve üzülerek söyleyim ki, kendisini geri çekmeye karar vermiş. Nevzat abi, İngiltere’den İstanbul’a gelir, oradan İstanbul ekibiyle buluşur, karayolu ile Ankara’ya gelir, Ankara’da maçını izleyip, İstanbul’a döner. Oradan da uçakla tekrar İngiltere’ye giderdi. Ve bu trafiği defalarca yaşayan, çok inanılmaz bir Gençlerbirliklidir. Yaşananlara çok üzülmüş. Onur Aydoğan’a yıllar önce Sporanki’de Gençlerbirliği yayını yapması için teklifte bulunmuştum. Onur’da Nevzat Abi ile yaklaşık 6 yıldır Sporanki’de “Gençlerbirliği İleri” yayınını yapıyordu. Kötü haberi verdi. Artık yayınlara katılmayacağını, maçlara gitmeyeceğini ve ailesine zaman ayıracağını belirtti. Kongrede yaşananlara çok kırılmıştı. Gençlerbirliği kültürüne yakıştıramamıştı. Herkese eleştirisi vardı. Günün benim için en kötü haberi buydu. Bence Nevzat Abinin tekrar döndürülmesi gerekli. Ama nasıl bilemiyorum.

SONUÇ

Şahsım adına Gençlerbirliği’ni Süper Lige çıkaran Osman Sungur’u idari açıdan başarılı buluyorum ve devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Süper Lige çıkaran başkan değiştirilmez. Bu şık olmaz. Zaten Osman Sungur’da, son yaptığı delegelerin gücüyle rahat bir kongre geçirdi. Kongrede birkaç kez kürsüde konuşma yaptı. Hepsi de olumlu ve yapıcı konuşmalardı. Kimseyi tahrik ederek konuşmadı. Başkan ağırlığını hissettirdi.

Ancak olumsuz 2 şey söyleyeceğim. Osman Başkan’ın Süper Lig yönetimi kurduğuna da inanmıyorum. Ve daha da kötüsü bu kongrenin camiayı ikiye böldüğüne inanıyorum.

Ayrıca bu kongrenin bilinen bazı sebeplerden dolayı davalık olacağını düşünüyorum.

Son sözüm de Gençlerbirliği Kulübü’nde yetkili ve söz sahibi kim varsa hepsine olsun. 1000 kişiyi davet ettiniz, 11 saatin salonda geçirildiği bir günde o kadar insana 1 tane su, 1 tane çay bile ikram etmediniz.

Herkesi salondaki kafeye mahkum ettiniz. Bu doğru muydu?